Ripple yöneticileri, dijital varlık saklamayı kurumsal benimsemenin merkezine koyarak, Blockchain Association Singapore (BAS) ile ortak bir çalıştayda sağlayıcılar için dört rehber ilke içeren bir framework açıkladı.
Etkinlik, stablecoin kullanımı ve güvenliğini de ele alarak, gerçek dünya varlıklarının tokenize edilmesindeki artan ivmeyi yansıttı.
Saklama Hizmet Sağlayıcıları İçin Dört Temel İlke
Ripple yöneticileri Rahul Advani, küresel politika eş başkanı, ve Caren Tso, Asya-Pasifik politika yöneticisi, bir şirket blogunda yayımlanan haber yazısında tasarımda uyumluluk, özelleştirilmiş saklama modelleri, operasyonel dayanıklılık ve yönetişimi, kurumların öncelik vermesi gereken ana alanlar olarak vurguladı.
Uyumluluğun tasarımda yer almasının, Singapur Para Otoritesi (MAS) gibi kurumların varlık ayrımı ve kurtarma için sıkı protokoller gerektiren düzenleyici taleplerini yansıttığını belirttiler. Kurumlar ise operasyonel ihtiyaçlarına en uygun saklama modellerini seçmeli—üçüncü taraf, hibrit veya kendi kendine saklama.
AB’nin Dijital Operasyonel Dayanıklılık Yasası gibi yeni framework’ler, operasyonel dayanıklılığın kritik önemini vurguluyor. Sağlayıcılar, hizmet kesintilerine dayanabilecek ve sıkı kurtarma standartlarını karşılayabilecek iş akışları tasarlamalı. Çalıştay, görevlerin ayrılması, bağımsız denetim ve denetim izleri yoluyla yönetişimi, kurumsal kripto para hizmetlerinde güvenin sürdürülmesi için hayati olarak sundu.
Saklama, Ölçekleme İçin Kritik Bir Giriş Noktası
Yöneticilere göre, saklama artık dijital finansı ölçeklendirmek isteyen işletmeler için “kritik bir giriş noktası” temsil ediyor. Kurumsal düzeyde saklamanın stablecoin’ler, tokenize varlıklar ve sınır ötesi ödeme çözümlerinin benimsenmesini sağladığını savundular.
BAS çalıştayı, stablecoin saklama için kurumsal standartları ele aldı. Stablecoin ve siber güvenlik alt komiteleri tarafından en iyi uygulamalar raporunun yayımlanmasıyla sona erdi. Ripple, saklamanın ticaret finansmanı, sınır ötesi ödemeler ve kurumsal nakit akışı yönetimi için stablecoin’lerin kullanılabilir hale getirilmesindeki rolünü vurguladı.
Firma, saklama hizmetlerinin API entegrasyonu, kara para aklamayı önleme (AML) önlemleri ve programlanabilir uyumluluk araçları ile bu dönüşümü hızlandırabileceğini belirtti. Tokenize ticaret belgeleri, saklama altyapısının hassas finansal kayıtları güvence altına alabileceği bir kullanım durumu olarak işaretlendi.
Ripple’ın Stablecoin’i ve Piyasa Görünümü
Ripple, New York Trust Company Charter altında başlatılan ABD doları stablecoin’i Ripple USD (RLUSD) ile dikkat çekti. Bu coin, ayrılmış rezervleri korumalı, üçüncü taraf denetimlerinden geçmeli ve tamamen dolarla desteklenmelidir.
Ripple ayrıca, saklama platformunu kurumların tokenize varlıkları sıkı operasyonel ve yasal parametreler içinde yönetmelerine yardımcı olacak şekilde tasarlandığını belirtti.
Ripple yöneticileri, tokenize edilmiş gerçek dünya varlıklarının 2033 yılına kadar 18,9 trilyon Dolara ulaşabileceğini öngören bir Ripple–BCG raporuna işaret etti. Standard Chartered ise 2034 yılına kadar bu rakamın 30 trilyon Dolara kadar çıkabileceğini öngörüyor.
Ripple’ın anketi, Asya-Pasifik firmalarının yarısından fazlasının üç yıl içinde saklama çözümlerini benimsemeyi planladığını gösteriyor. Bu değişim, tokenize edilmiş gerçek dünya varlıklarında %380’lik bir pazar büyümesi ile Haziran 2025’e kadar 24 milyar Dolara ulaşmasıyla tetikleniyor.
Bu eğilim, küresel finans devlerini cezbediyor. Goldman Sachs ve BNY Mellon, blockchain tabanlı tokenize para piyasası fonlarını pilot olarak deniyor, BlackRock, Coinbase, Bank of America ve Citi ise tokenizasyon ve dijital menkul kıymet tekliflerini aktif olarak araştırıyor.
Sorumluluk Reddi
Sorumluluk Reddi: Trust Project yönergelerine uygun olarak BeInCrypto, haberlerde tarafsız ve şeffaf raporları garanti eder. Bu haber makalesi doğru ve güncel bilgi vermeyi amaçlamaktadır. Ancak okuyucuların bu içeriğe dayalı herhangi bir karar vermeden önce tüm bilgileri bağımsız olarak doğrulamaları ve bir profesyonele danışmaları tavsiye edilir.
