Meta’nın bu hamlesinin ardından blok zincir temelli Metaverse projeleri de büyük bir ilgiye maruz kaldı. Büyüyen bu etkileşim ise diğer büyük şirketleri de arkasından sürükledi. Yaklaşık 1 yıl içerisinde yüzlerce marka Metaverse ekosistemine adım attı.
Metaverse kavramı markalar için geniş olasılıkların kapısını açıyor. Bununla birlikte markanın tüketicilerine sunacağı deneyimin de önemi her geçen an artıyor. Metaverse veya “gerçek” evrende tüketicilere sunulacak sesler ise bu alanda şirketlerin farklılaşabileceği alanlardan biri olarak öne çıkıyor. Eski Coca Cola Global Müzik Sorumlusu ve MassiveMusic CEO’su Joe Belliotti’de The Drum’da kaleme aldığı son yazısında, bu konuya yönelik dikkat çeken önerilerde bulundu.
Metaverse İçerisinde İnovasyonun Maliyeti Düşük
Markaların Metaverse gibi bu zengin sesli alanlarda nasıl algılanacaklarını dikkatlice planlamaları ve tasarlamaları gerekiyor. Bunu etkili bir şekilde yapmak için markaların müzik konusunda güçlü bir marka bakış açısına ihtiyacı var. Ancak bu alanlar arasındaki deneyim farklılıklarının da iyi kavranması gerek.
Belliotti’ye göre Metaverse tipik perakende davranışlarına yönelik bir alan değil. İşlemler kripto para birimi ve tokenler aracılığıyla yapılıyor. NFT’ler ise bu evren içerisinde “sosyal” bir para birimi olarak görev görüyor.

Günümüz markalarının hem dijital hem de gerçek alemlerde var olabilmesi gerekli. Ancak bu deneyimler birbirinden ayrılamaz. Nerede olursa olsun, her markanın müşterileri ile temas noktaları arasında akıcılık olmalı.
Belliotti’ye göre Metaverse içerisinde inovasyonun maliyeti düşük ve potansiyel ödüller oldukça büyük. Sonuç olarak, markaların deney yapma, tüketicilerin nasıl tepki verdiğini ve etkileşime geçtiğini test etme şansı var.
Boş Tuval “Sesler” ile Dolabilir
Nike ve Farfetch gibi markalar perakende mağazalarını yeniden şekillendirmede başı çekiyor. Bu mağazalar, tüketicilerin mağaza içinde gezinmekten çevrim içi satın almaya veya tam tersi şekilde sorunsuz bir şekilde geçiş yapmalarına olanak tanıyan dijital teknolojiyle donatılmış durumda.
Ses konusunda markalar için gerçek dünyada geniş bir seçenek imkanı var. Ancak Metaverse hâlâ emekleme aşamasında ve sadece birkaç hazır ses çözümü bulunuyor. Bu seçeneklerden etkin bir şekilde (ve yasal olarak) yararlanmak için markaların, alanı bilen ve karmaşık lisanslama sürecinden geçebilen ortaklarla çalışması gerekir.

MassiveMusic CEO’suna göre doğru destek sağlanmadan markalar kendilerini, istemeden telif hakkı ve lisans yasalarını ihlal etme riskine sokar. Bu nedenle dev şirketler bu genişleyen alana yönelik destek almaktan geri kalmamalı.
Belliotti, asıl tehlike olarak ise şirketlerin bu risk nedeniyle fiziksel ve sanal alemler arasında uzanan bir ses stratejisi geliştirmekten geri durması ihtimalini göz önünde bulunduruyor. Ancak yeni evrenlerde bu lisans konularını aşmanın da çok sayıda yaratıcı yolu var.
Deneyimli analiste göre yeni dünyada tüm düşüncelerin Metaverse’e yöneldiği yadsınamaz. Markaların gelecekte tüketicilerle nasıl etkileşimde bulunacağı sorusuna ise şu an kesin bir cevap yok. Fiziksel ve sanal alemleri birbirine bağlamak, inşa edilmesi zor bir köprü gibi görünse de dikkat çeken bir ses stratejisi ve doğru müzik uzmanlığı tüketicilerin zihninde iki dünyayı birbirine bağlamasını sağlayabilir.
Şu an markaların tüketicilerle ilişkisini oluşturmak ve markaya olan sadakati artırmak için dolduracağı boş bir tuval var. Bunu “sesin” gücünden yararlanarak doldurmak yapılabilecek en doğru şeylerden biri.
Kaynak: The Drum
Sorumluluk Reddi
Sorumluluk Reddi: Trust Project yönergelerine uygun olarak bu makale, sektördeki uzmanların veya bireylerin görüşlerini ve bakış açılarını sunar. BeInCrypto, okuyucuya şeffaf raporlar ulaştırmaya kendini adamıştır. Ancak bu makalede ifade edilen görüşler, BeInCrypto’nun veya çalışanlarının düşüncelerini yansıtmayabilir. Okuyucular bu içeriğe dayalı karar vermeden önce bilgileri bağımsız olarak doğrulamalı ve bir profesyonele danışmalıdır.