BeInCrypto’nun “Kripto’nun Sesleri”nin bir başka sayısına hoş geldiniz. Bu bölümde, kripto sahipliğinden gerçek kripto kullanımına geçişin önemini inceliyoruz. Bu konuda değerli görüşlerini paylaşan sektör liderlerine içten teşekkürlerimizi sunarız. Özellikle teşekkürler:
- Gate’in baş iş sorumlusu Kevin Lee
- Xandeum Labs CEO’su Bernie Blume
- Trust Wallet CEO’su Eowyn Chen
- CoinEx baş araştırma analisti Jeff Ko
- LCX kurucusu ve CEO’su Monty Metzger
- BloFin araştırma ve opsiyon masası başkanı Griffin Ardern
- TRON DAO ekosistem geliştirme PMO ve topluluk sözcüsü Sam Elfarra
- Bitget operasyon direktörü Vugar Usi Zade
Yıllardır kripto para sektörü, erken benimseyenler, spekülatörler ve kripto para meraklılarından oluşan bir niş grup olan “kripto sahipleri” tarafından tanımlandı. Bu kişilerin odak noktası genellikle trading, varlık değer artışı ve merkeziyetsizliğin felsefi temelleri olmuştur.
Ancak, büyümenin bir sonraki aşaması, “kripto kullanıcılarına” doğru temel bir değişim gerektiriyor. Bu geçiş, dijital varlıkları elde tutmaktan ziyade, onları gerçek dünya sorunlarını çözmek ve günlük yaşamı iyileştirmek için sorunsuz bir şekilde kullanmakla ilgilidir.
SponsoredBu, kitlesel benimsemenin merkezi tezi olup, kullanıcı deneyiminde devrim, stablecoin’lerin yaygın kullanımı ve bir sonraki milyar kullanıcıyı platforma çekebilecek sezgisel platformların oluşturulmasına dayanıyor.
UX Devrimi: Koddan Yoldaşa
Ana akım benimsemenin önündeki en büyük engel her zaman karmaşıklık olmuştur. Seed phrase’ler, gas ücretleri ve özel anahtarlar gibi kavramlar, modern uygulamaların basitliğine alışkın tipik bir kullanıcı için yabancı kalıyor. Bunu aşmak için kripto dünyası, sorunsuz tasarımı öncelik haline getirmelidir.
Monty C. M. Metzger, LCX kurucusu ve CEO’su olarak, “Kitlesel benimseme, kriptonun yazılım değil, finans gibi hissettirmesiyle başlar. LCX’te, kullanıcıların teknolojiye ihtiyaç duymadan platforma katılmalarını, keşfetmelerini ve işlem yapmalarını sağlamak için sürtünmeyi ortadan kaldırıyoruz.” diyor. Bu, kullanıcı arayüzünün tamamen yeniden tasarlanmasını gerektiriyor.
Örneğin cüzdanlar, sadece depolama araçlarından Web3 ekosisteminin sezgisel rehberlerine dönüşecek. Eowyn Chen, Trust Wallet CEO’su olarak, cüzdanların “kullanıcıları işlemler boyunca yönlendiren, doğru dApp’leri ortaya çıkaran ve gas ücretleri veya zincir değiştirme gibi teknik engelleri ortadan kaldıran sezgisel Web3 yoldaşları” haline gelmesi gerektiğini vurguluyor.
Bu sadece bir tasarım sorunu değil, aynı zamanda net bir çözümü olan teknik bir sorun: Hesap Soyutlama. Kevin Lee, Gate baş iş sorumlusu olarak, bunun değişimin merkezinde olduğuna inanıyor. Akıllı kontrat cüzdanlarını etkinleştirerek, bu teknoloji geleneksel finans dünyasında uzun süredir var olan sosyal kurtarma, otomatik limitler ve karmaşık seed phrase’ler yerine tanıdık biyometrik veya anahtar girişleri gibi özellikleri tanıtabilir.
Lee, “Rehber ilke açıktır, kripto uygulamaları geleneksel uygulamaların sorunsuz kullanılabilirliğini sunarken üstün işlevsellik sağlamalıdır.” diyor. Kullanıcıların %85’inden fazlası kriptoya mobil cihazlar üzerinden eriştiği için, arayüzlerin en iyi fintech uygulamalarının cilasına eşdeğer olması gerekiyor, böylece teknoloji kaybolur ve fayda ön plana çıkar.
Kripto topluluğunda önemli bir ses olan Bitget COO’su Vugar, bu noktaya ekliyor: “Gerçek engel teknoloji değil; öz saklama psikolojik bariyeridir. Amacımız, kullanıcıları güçlendiren, onları korkutmayan kullanıcı arayüzleri oluşturmaktır. Kendi paranızın sorumluluğunu almak bir yük değil, bir ayrıcalık gibi hissettirilmelidir ve bu, her adımda güven inşa eden tasarımla yapılır.”
CoinEx baş araştırma analisti Jeff Ko, bugünkü temel sorun noktasının sadece teknik karmaşıklık değil, aynı zamanda zincirler arası ve Katman 2 ağlarındaki likidite parçalanması olduğunu belirtti. Daha sezgisel cüzdanlar ve hesap soyutlama ile bile, varlıklar farklı ağlar arasında verimli bir şekilde akamazsa, kullanıcı deneyimi yine de engellenecektir.
Sponsored SponsoredBu nedenle, sektörün ihtiyacı olan şey sadece daha fazla zincirler arası köprü değil, likidite havuzlarını birleştirebilen ve anında, güvenli varlık transferlerini mümkün kılan yerel birlikte çalışabilirlik protokolleridir.
Stablecoin’ler: Zaten Burada Olan ‘Killer App’
Yeni bir “katil uygulama” arayışı devam ederken, sektördeki birçok kişi bunun stablecoin’ler şeklinde zaten geldiği konusunda hemfikir. Fiat para birimlerine sabitlenmiş bu dijital varlıklar, volatilite sorununu çözüyor ve gerçek dünya benimsemesinin en güçlü itici gücü olduğunu kanıtlıyor.
Vugar Usi Zade, etkilerinin basit ödemelerin ötesine geçtiğine inanıyor: “Stablecoin’ler sadece işlemler için teknolojik bir yükseltme değil; finansal kapsayıcılık için jeopolitik bir araçtır. İstikrarsız yerel para birimlerine sahip bölgelerdeki bireylere ve işletmelere, sermaye kontrollerini ve tarihsel olarak yetersiz hizmet veren geleneksel finansal kurumları atlayarak, istikrarlı, küresel olarak kabul edilen dijital dolara doğrudan bir köprü sunarlar.”
Gate‘den Kevin Lee, stablecoin’leri e-ticarette mutabakat maliyetlerini azaltabilen ve küresel havalelerde yavaş, maliyetli bankacılık sistemlerini atlayabilen “katil uygulama” olarak tanımlıyor. Bu, LCX‘ten Monty C. M. Metzger tarafından da paylaşılan bir görüş, stablecoin’lerin “anında, düşük maliyetli, sınır ötesi ödemelerin kilidini açtığını, geleneksel sistemlerin hala sunamadığı bir şey” olduğunu vurguluyor.
Geleneksel ve kripto tabanlı ödeme yolları arasındaki fark belirgindir. BloFin araştırma başkanı Griffin Ardern, büyük değerli transferlerin SWIFT üzerinden günler alabileceği ve önemli ücretler doğurabileceği, stablecoin’lerin ise transfer sürelerini dakikalara veya hatta saniyelere indirebileceği konusunda etkileyici bir karşılaştırma sunuyor.
Ayrıca, blockchain teknolojisinin doğasında bulunan izlenebilirlik, uyumluluk gereksinimlerini karşılamayı çok daha maliyet etkin hale getiriyor.
SponsoredVerimlilik için tasarlanmış ağlar, TRON gibi, bu potansiyeli ölçekli olarak gösteriyor. TRON DAO ekosistem geliştirme PMO ve Topluluk Sözcüsü Sam Elfarra, teknik avantajlarının, genellikle 0,01 Dolar’ın altında olan ücretler ve saniyeler içinde onay süreleri ile Web3 ödemeleri için önde gelen bir ağ haline geldiklerini açıklıyor.
Bu, stablecoin’lerin e-ticaretten mikro işlemlere kadar günlük faaliyetlerin ayrılmaz bir parçası haline gelmesini sağlıyor. Sam Elfarra, “Bu, işletmelerin daha düşük işlem maliyetlerinin, daha hızlı mutabakat sürelerinin ve geleneksel sistemlere güvenmeden sınır ötesi işlem yapabilmenin faydalarını fark etmesiyle benimsemeyi daha da artıracaktır.” diye ekliyor.
Stablecoin işlem hacmi 2024’te şaşırtıcı bir şekilde 30 trilyon Dolara ulaşarak, rollerinin artık teorik olmadığını, küresel bir gerçeklik olduğunu gösteriyor.
Bir Milyar Kullanıcıyı Kazanmak: Dağıtım ve Killer Uygulamalar Yarışı
Kripto parayı kitlelere ulaştırmak için sektörün daha iyi giriş noktalarına ihtiyacı var. Özel uygulama mağazaları ve Web3 uyumlu cihazların vaadi, küratörlü, güvenli ve sorunsuz deneyimler sunabilmeleridir. Kevin Lee‘nin belirttiği gibi, bu yenilikler “güvenlik ve keşfi sorunsuz deneyimlere entegre ederek kriptoya bir sonraki milyar kullanıcıyı getirmeye hazır.”
LCX‘ten Monty C. M. Metzger de bu görüşe katılıyor ve bu araçların “ancak bugünün mobil uygulamaları kadar sorunsuz hissettirdiklerinde” bir sonraki milyar kullanıcıya kapı açacağını belirtiyor.
Ancak büyük bir zorluk devam ediyor: dağıtım. Lee, bu yenilikler Apple, Samsung veya popüler tarayıcılar gibi büyük ana akım platformlara entegre edilene kadar erişimlerinin sınırlı kalacağını vurguluyor. Bu zorluk, sektörün hala gerçekten etkileyici bir kullanım durumu arayışında olmasıyla daha da karmaşık hale geliyor.
Sponsored SponsoredCoinEx‘in Baş Araştırma Analisti Jeff Ko, piyasanın büyük ölçüde spekülasyon odaklı kaldığını ve “web3’ün Web2 muadillerini geride bırakan etkileyici bir ‘killer app’ eksikliği” olduğunu savunuyor.
Bu, sorunun özüdür ve Xandeum Labs‘in CEO’su Bernie Blume bunu özlü bir şekilde ifade ediyor: “Kripto, ‘Sadece Finans’ (trading, memecoin’ler) alanından çıkmalı ve gerçek fayda sağlamaya evrilmeli.”
Kitlelere ulaşmanın yolu sadece daha iyi platformlar inşa etmekten geçmiyor; bu platformlarda insanların gerçekten ihtiyaç duyduğu ve kullanmak istediği bir şey inşa etmekten geçiyor. Bu, düzenleyici belirsizliklerin giderilmesini, birlikte çalışabilirlik standartlarının oluşturulmasını ve Web2 beklentileri ile Web3 yetenekleri arasındaki önemli eğitim açığının kapatılmasını gerektiriyor.
Vugar Usi Zade de çözümün teknolojinin ötesinde olduğuna inanıyor: “En güzel arayüzleri ve en hızlı ağları inşa edebiliriz, ancak tabandan gelen bir eğitim ve topluluk oluşturma çabası olmadan kitlesel benimsemeye ulaşamayız. ‘Killer app’ sadece bir ürün değil; bu teknolojinin neden önemli olduğunu nihayet anladıklarında insanların hissettiği ortak sahiplik ve güçlenme duygusudur.”
Sonuç: Bir Sınırdan Küresel Bir Temele
“Kripto sahiplerinden” “kripto kullanıcılarına” geçiş, sektörün karşılaştığı en büyük zorluk ve fırsattır. Bu geçiş, küresel finansal sistemin bir sonraki çağı için temelleri atmakla ilgilidir. İleriye giden yolun üç ayağı vardır.
İlk olarak, bir UX devrimi kriptoyu yazılım değil, finans gibi hissettirmelidir. İkinci olarak, stablecoin’ler küresel ödemeler için pratik, istikrarlı ve verimli bir araç olarak değerlerini kanıtlamaya devam etmelidir.
Son olarak, sektör, etkileyici kullanım durumları yaratmaya ve Web2 beklentileri ile Web3 yetenekleri arasındaki boşluğu gerçekten kapatmak için gerekli topluluk ve eğitimi teşvik etmeye odaklanmalıdır. Kriptonun geleceği fiyat yarışı değil; alaka yarışı.