Terraform Labs’ın tasfiye sürecinden sorumlu yönetici, yüksek frekanslı trading şirketi Jump Trading’e yönelik 4 milyar dolarlık bir dava açtı. Bilinen piyasa yapıcı kurumun gizlice fiyatlarla oynayarak Do Kwon’un zamanında zirveye oynayan kripto ekosisteminin çöküşünde rol oynadığı iddia ediliyor.
Bu gelişme, Do Kwon’a 40 milyar dolarlık kripto dolandırıcılığı nedeniyle geçen hafta verilen 15 yıl federal hapis cezasının hemen ardından geldi.
SponsoredTerraform Labs Estate, Jump Trading’den 4 milyar Dolar Talep Ediyor
Dava dosyasında Jump Trading’in yanı sıra şirketin kurucu ortağı William DiSomma ve kripto bölümünün eski başkanı Kanav Kariya’nın adı geçiyor. Şikayet, TerraUSD (UST) iflası üzerinden yasadışı kazanç elde ettiklerini öne sürüyor.
Mahkeme belgelerine göre The Wall Street Journal Terraform Labs’ın, Jump’ın 2021 ve 2022’deki birden fazla sabit fiyat bozulmasında UST’nin değerini destekleyen ancak açıklanmayan büyük miktarlı trading müdahaleleri yaptığı iddiasıyla suçlandığını aktardı.
Yöneticiye göre, bu hamleler sistemi istikrara kavuşturmak yerine piyasada sahte bir güven ortamı yarattı. Böylece Terra’nın çöküşünü daha da derinleştiren yapısal zafiyetler gizlendi.
Davanın odağında, Jump’ın algoritmik stablecoin olan UST 1 dolar sabitinin altına düştüğünde agresif alımlar yaptığı iddiası yer alıyor. Bu yüksek hacimli alımların talebi yapay olarak şişirdiği, böylece piyasadaki oyuncuların sabitleme mekanizmasının sorunsuz çalıştığına inanmasına yol açtığı öne sürülüyor.
Tasfiye yönetimi, Jump’ın tarafsız bir likidite sağlayıcı gibi davranmadığını savunuyor. Tam tersine, sahip olduğu piyasa pozisyonu ve içerden bilgiyle fiyat volatilitesinden kâr elde etmeye çalıştığını iddia ediyor.
Dosyada Jump’ın bu stratejilerle yaklaşık 1 milyar dolar kazanç sağladığı, özel token anlaşmaları ve trading avantajlarından yararlandığı belirtiliyor. Bu sırada bireysel yatırımcılar ise perde arkasındaki desteğin farkında değildi.
Terra’nın mayıs 2022’de tamamen çökmesiyle UST ve LUNA için tahminen 40 milyar dolar kayıp yaşanırken, dava baştaki istikrar illüzyonunun zararı büyüttüğünü savunuyor.
Sponsored SponsoredJump Trading’in manipülasyon iddialarıyla ilk kez gündeme gelmediğini de hatırlatalım. Ekim 2024’te oyun geliştiricisi FractureLabs, Jump Trading’e karşı bir dava açarak kripto piyasasında manipülasyon yapıldığını ileri sürdü.
Bloomberg’in haberine göre dava dosyasından bir bölümde şu ifadeler yer aldı: ‘Jump daha sonra elindeki DIO token’larını sistemli şekilde likide ederek milyonlarca dolarlık gelir elde etti’ dedi.
Do Kwon’un Cezası Jump Trading’in Piyasa Gücünü Yeniden Gündeme Taşıdı
Yasal süreç, Terra ekosisteminin çöküşünün yeniden gündeme taşındığı bir dönemde başlatıldı. Bu, Do Kwon’un projeyle ilişkili dolandırıcılık suçlamaları nedeniyle aldığı 15 yıl hapis cezasının hemen sonrasında geldi.
Bazı piyasa gözlemcileri bu karar sonrası, başka kurumsal oyuncuların da hukuki risk altına girebileceği yönünde kamuoyunda konuştu. Whale Calls, bu oyuncular arasında Jump Trading’i de işaret etti.
SponsoredMevcut iddiaların ötesinde, dava Jump Trading’in teknolojik gücüne de dikkat çekiyor.
Jump Trading’in Teknolojik Üstünlüğü ve Davadaki Rolü
Jump, dünyanın en gelişmiş yüksek frekanslı trading şirketlerinden biri olarak görülüyor. Sektör kaynakları, daha hızlı erişim sağlamak için devasa bütçeler ayırdığını, örneğin bir zamanlar NATO tarafından kullanılan mikrodalga kulesini satın alarak transatlantik işlemlerde birkaç milisaniye avantaj elde ettiğini belirtiyor.
2018’de Jump, Citadel gibi kurumlarla birlikte Şikago ve Tokyo’yu birbirine bağlayan “Go West” adlı denizaltı fiber optik kablo projesini de kurdu. Bu sayede küresel vadeli işlemler piyasalarına daha hızlı erişim sağlandı.
Colin Wu’nun yorumlarına göre Jump’ın veri işleme ve fiyat akışı analizi kapasitesi, çoğu rakibinin çok ötesinde. Bu durum, büyük trading şirketlerinin geleneksel ve kripto para piyasalarında nasıl asimetrik bir güç kullanabildiğini gösteriyor.
Sponsored SponsoredBu teknolojik üstünlük, dava dosyasındaki argümanların genel çerçevesini oluşturuyor. Şikayette yasa dışı bir altyapı kullanıldığı iddia edilmese de, Jump’ın ölçeği ve teknolojik kapasitesiyle UST işlemlerinin piyasaya etkisinin büyütüldüğü öne sürülüyor. Bu durum, adalet, şeffaflık ve piyasa bütünlüğü konusunda soru işaretleri doğurdu.
Eğer dava başarılı olursa, kripto para piyasasında piyasa yapıcılık ile manipülasyon arasındaki çizgiyi netleştiren emsal oluşturabilir. Böyle bir karar, büyük trading şirket’lerinin işleyiş şeklini temelden değiştirebilir.
Ayrıca dava, ciddi maddi yaptırımlar getirebilir ve elde edilecek fonların Terra mağdurlarına ödenmesi yolunu açabilir.
Jump Trading, haberin yazıldığı ana kadar dava hakkında herhangi bir kamuoyu açıklaması yapmadı. Ancak şirketin güçlü bir savunma hazırlığına başladığı düşünülüyor.
Soruşturma ilerledikçe, bu dava kripto para piyasasında piyasa yapıcılığının perde arkasını ve mekaniklerini nadir bir şeffaflıkla ortaya çıkarabilir. Dahası, sektörün hesap verebilirliğiyle yüzleşmesinde dönüm noktası niteliğinde olabilir.
