IRS ve Hazine Bakanlığı’nın staking’i ETF’ler için tanıması manşetlerde kutlanırken, bu rehberlikteki detaylar pek çok kişinin farkına varmadığı operasyonel esneklikler içeriyor.
IRS, tröstlerin likidite rezervlerini ayarlamalarına ve finansman düzenlemelerini kullanarak itfa işlemlerini kolaylaştırmalarına izin verir. Bu, normalde katı olan grantor tröst çerçevesinde alışılmadık bir esneklik düzeyi.
SponsoredEsneklik ve Kapsam
Analist Greg Xethalis, bu rehberliğin tröst faydalanıcılarının çıkarına olduğunu belirtiyor. Artık kurumlar, uyum sınırlarını aşmadan staking yönetebilecekler.
- Tek Varlıklı Zorunluluk Katılımı Sınırlıyor
Pek çok yatırımcının gözden kaçırdığı önemli bir detay, bu muafiyetin sadece tek varlıklı tröstlere uygulanması. Çeşitli oranlarda birden fazla token bulunduran karma varlıklı tröstler, staking ödüllerinin varlıkların oranlarını değiştireceği için büyük ölçüde dışlanıyor.
Xethalis bunun, grantor tröst uyumunu sürdürmeye yönelik temkinli bir yaklaşımı yansıttığını ve tek varlıklı fonların çoğunluğu için staking’i mümkün kıldığını belirtiyor.
- Bağımsızlık ve Slashing Koruması
Rehberlik, staking sağlayıcılarının tröst ve sponsordan bağımsız kalmasını gerektiriyor, ancak saklayıcıdan bağımsız olmaları gerekmiyor. Sağlayıcılar ayrıca slashing durumuna karşı tazminat sağlamalıdır.
Ancak bazı belirsizlikler devam ediyor. IRS, slashing sorumluluğunun sağlayıcıya mı, saklayıcıya mı, yoksa sponsora mı ait olduğunu netleştirmiyor, operasyonel sorumluluklar kısmen tanımsız kalıyor.
Yatırımcılar ve fon yöneticileri, staking stratejilerini değerlendirirken bu nüansı göz önünde bulundurmalıdır.
- Özel ve Liste Dışı Tröstler İçin Sınırlamalar
Bir diğer önemli detay ise, muafiyetin özel tröstlere veya Ulusal Menkul Kıymetler Borsası’nda (NSE) listelenmeyen tröstlere uygulanmaması. Staking için kullanılan ağların da izin gerektirmeyen, herkese açık blockchain sistemlerine odaklandıklarını güçlendiriyor.
Sponsored SponsoredBu kısıtlamalar, rehberliğin muhafazakar ve risk odaklı doğasını vurguluyor.
İleriyi Düşünen Yatırımcılar Kazanır!
Xethalis’in görüşleri, staking artık hukuken ve vergi açısından tanınıyor olsa da operasyonel nüansların, ETF’lerin ve tröstlerin sermaye dağıtımını etkileyeceğini gösteriyor.
Yatırımcılar, likidite esnekliğine ve itfa haklarını koruyan yönetim seçeneklerine dikkat etmelidir. Ayrıca, ürün tasarımını ve çeşitlendirmeyi etkileyebilecek tek varlıklı kısıtlamaları göz önünde bulundurmalıdırlar.
SponsoredDiğer kritik hususlar arasında risk azaltma için bağımsız sağlayıcı ve tazminat gereklilikleri ile özel veya liste dışı tröstlerin dışlanması yer alır, bu da uygun staking ürünlerinin kapsamını sınırlar.
Grantor tröst düzenlemelerine uygun bir biçimde vergi uyumlu staking pozisyonu arayan yatırımcılar, varlık yöneticileri ve fon sponsorları için bu göz ardı edilen unsurları anlamak çok önemlidir.
Bu nüanslar, gelecekte staking destekli ETF’lerin muhtemelen tek token ürünlere odaklanacağını ve dikkatli bir şekilde yapılandırılmış operasyonel düzenlemelere sahip olacağını öneriyor.
Bu detayları erkenden kavrayan yatırımcılar ve kurumlar, mevcut düzenleyici kısıtlamalar arasında staking getirilerinden faydalanma konusunda daha iyi bir konumda olacaklardır.
“…bu duruma dayalı olarak kazan-kazan gibi görünüyor,” ETF analisti Eric Balchunas belirtti.