Bitcoin’in fiyatı geçtiğimiz Cuma gününden bu yana 365 günlük hareketli ortalamasının altında 102.000 dolarda seyrediyor ve bu durum, analistler arasında olası bir ayı piyasası hakkında tartışmaları ateşliyor. Korku & Açgözlülük Endeksi, son olarak 2022 başları ve ortalarında görülen panik seviyeleri olan 10’a kadar düştü.
Perşembe gününe gelindiğinde, geçen ay içinde piyasadan 700 milyar dolardan fazla bir miktar yok olmuştu. Artan korku ve kritik teknik bozulmalara rağmen, makro trendlerden ve balina aktivitelerinden gelen karışık sinyaller uzmanları, kripto paraların kısa vadeli yönü konusunda ikiye böldü.
SponsoredTeknik Çözümleme Ayı Piyasası Korkusu Yaratıyor
Bitcoin, bir hafta içinde 100.000 dolar‘ın altına ikinci kez düştü ve alarm zilleri çaldı. Şu anda 365 günlük hareketli ortalamanın altında işlem görüyor. Bu seviye, 2018 ve 2021 ayı piyasalarında rejim değişikliklerini belirlemişti. Detaylı analizler, bu göstergenin yükseliş ve düşüş fazlarını döngüler boyunca etkili bir şekilde ayırdığını gösteriyor.
Düşüş sadece fiyatla sınırlı değil. Zincir üstü veriler, Bitcoin’in 6-12 ay elinde tutulan coin’ler için gerçekleşen fiyatın altında, 94.600 dolarda olduğunu gösteriyor. Bu fiyat, sözde “boğa döngüsü kararlılık” alıcılarının maliyet bazını temsil ediyor. Fiyat bu seviyenin altında kalırsa, birçok yatırımcı zarar edebilir ve bu da satış baskısını artırabilir.
Bitcoin sürekli vadeli işlemleri, Nisan’dan bu yana en büyük haftalık açık pozisyon artışını gördü ve 3,3 milyar dolara yükseldi. Birçok trader, Bitcoin 98.000 doların altına düştüğünde alım yapmak için limit emirler koymuştu. Ancak, fiyatlar düşmeye devam etti, bu emirleri tetikledi ve düşen bir piyasada kaldıraçlı pozisyonlar oluşturdu.
Deneyimli trader Peter Brandt, teknik analizi ile endişeleri artırdı. Brandt, 11 Kasım’da geniş çaplı bir tersine dönüşe ve ardından sekiz gün süren daha düşük zirvelere ve genişleyen bir tepe formasyonuna dikkat çekti. Aşağı yönlü hedefleri 81.000 dolar ve 58.000 dolar olarak belirtti.
Yine de bazı uzmanlar, bu koşulların bir tam ölçekli ayı piyasasını doğrulamadığını belirtiyor. Mevcut dönemi, bir “orta döngü bozulması” olarak adlandırıyorlar; trendi doğrulamak için daha fazla sinyale ihtiyaç duyulan riskli bir dönem. Ayı piyasasını doğrulayacak üç tetikleyici:
- Bitcoin’in dört ila altı hafta boyunca 365 günlük MA’nın altında kalması,
- uzun vadeli yatırımcıların 60 gün içinde 1 milyon BTC’den fazlasını satması,
- piyasa genelinde negatif bir MACD.
Balina Birikimi Düşüş Yönlü Sinyallere Meydan Okuyor
Korku metrikleri kapitülasyonu işaret etse de, zincir üstü veriler Bitcoin balina birikiminin arttığını gösteriyor. 1.000 veya daha fazla BTC tutan adresler artarken fiyatlar düşüyor. Bu durum, kurumsal ve büyük yatırımcıların düşüşü, uzun soluklu bir ayı piyasasının başlangıcı olarak değil, bir alım fırsatı olarak gördüğünü gösteriyor.
SponsoredAyı piyasasına karşı en güçlü iddia, makro temellerden geliyor. Küresel likidite, rekor seviyelerde ve merkez bankalarının %80’inden fazlası politikaları gevşetiyor. Bu geniş çaplı parasal gevşeme, tarihi olarak riskli varlıklara yarar sağlamıştır ve kripto paralar, likidite dalgalarına duyarlı olmuştur.
Makro analistlere göre, merkez bankaları faiz oranlarını kesiyor ve likidite ekliyor. Uluslararası Ödemeler Bankası’ndan alınan veriler, eğilimi doğruluyor: 2025’in ikinci çeyreğine kadar ABD dolar kredisi %6, avro kredisi ise %13 oranında yıl bazında büyüdü. Artan kredi, genellikle varlık fiyatlarını yükseltir.
Geçmiş veriler bu tezi destekliyor. Likidite arttığında riskli varlıklar sıklıkla yükselir. Kripto paralar, öncü varlıklar oldukları için en çok fayda görebilir. Mevcut ortam, para arzının genişlediği dönemlerde, kısa düzeltmelerin yaşandığı boğa piyasaları öncesindeki dönemleri anımsatıyor. Bu likidite trendi tersine dönmedikçe —ki merkez bankaları bunu önermiyor— kripto para yapısal olarak desteklenmeye devam ediyor.
Yine de, IMF’nin Nisan 2025 tarihli Küresel Finansal İstikrar Raporu, teknoloji varlıklarında aşırı değerlemelere dikkat çekti. OECD, 2024’te %3,3 olan küresel GSYİH büyümesinin, önümüzdeki yıl %2,9’a yavaşlayacağını öngörüyor. Bu durum, likiditenin fiyatları ne kadar yükseltebileceğine sınırlama getirebilir. Sonuç olarak, analistler bugünkü piyasada bol likiditeyi ekonomik zorluklarla tartmaktadır.
Sponsored Sponsored