Altcoin Projesinin Topluluğunu ve Geliştirici Etkinliğini Kontrol Edin
Bir altcoin projesini okumanın en temel yolu, platformun kullanıcı tabanını ve geliştirici topluluğunun etkinlik düzeyini gösteren istatistiklere bakmaktan geçiyor. Başarılı DeFi protokollerinin çoğu, zaman içinde aktif kullanıcılardaki büyümeyi gösteren analitik veriler sunuyor. Dune Analytics gibi on-chain veri gösterge panelleri, günlük yeni kullanıcıları gösteren aşağıdaki çizelge gibi ayrıntılı bilgiler sunar.
Topluluk etkinliğini değerlendirmek için günlük, haftalık ve aylık olarak ortalama aktif cüzdan sayısının dikkate alınması bir diğer önemli noktayı oluşturuyor. Altcoin yatırımcıları sadece protokolde gerçekleştirilen işlem sayısı ve hacimleri baz almamalı. Bunun yanı sıra yatırımcılar, Twitter açıklamaları gibi sosyal medya ölçümlerini de göz önünde bulundurmalı. Zira belirli bir proje hakkındaki piyasa duyarlılığını ölçmenin en basit yöntemini sosyal medya metrikleri sunuyor.
Örneğin; bir DeFi projesi Twitter’da topluluğunu giderek büyütüyorsa yakın zamanda yaşanabilecek olan hacim değişimi hakkında öngörü sağlanabilir. Yaşanabilecek muhtemel hacim değişiklikleri ise bir kripto para biriminin yükselişe veya düşüşe geçtiğinin erken bir işareti olarak okunabilir. Ayrıca yaklaşan güncellemeler ve entegrasyonlar bir projenin yol haritasının neresinde olduğu hakkında bilgi edinmek için önemli bir görünüm sağlıyor.
Kilitli Toplam Değerde Sürekli Artış Olup Olmadığı
Bir altcoin projesinin genel gücünü değerlendirirken bakılması gereken ikinci bir ölçüm olarak kilitli toplam değer (TVL) ön plana çıkıyor. Hizmet sağlayıcıları Defi Llama ve DappRadar, DeFi protokollerine kilitli toplam varlık miktarını yatırımcılara ücretsiz olarak sunuyor.
Bu sağlayıcılar üzerinden altcoin projesine olan ilginin ölçülmesi mümkün oluyor. DeFi veri toplayıcıları, kullanıcıların verilere daha derinlemesine bakmasını ve yatırımcıların projelere güven seviyelerinin ölçülmesini sağlıyor. Kripto para analisti Jordan Finneseth, TVL miktarının önemli bir analiz yöntemi olduğunu belirtiyor:
“Daha yüksek TVL’ye sahip protokoller, topluluk tarafından daha güvenli ve güvenilir olma eğiliminde görülüyor. Listede daha alt sıralarda yer alan projeler, genellikle daha fazla risk taşır ve daha az aktif topluluklara sahip olma eğilimindedir.”
Token Çoğunluğuna Kimin Sahip Olduğuna Bakın
Göz önünde bulundurulması gereken son faktör, tokenin piyasaya sürülme şekli ve şu anda tokenin büyük çoğunluğuna kimlerin sahip olduğudur. Protokolün token dağılımını incelerken, geliştiricilere ve kuruculara tahsis edilen tokenler ile topluluk tarafından tutulan tokenlerin yüzdesi karşılaştırılmalı.
Bu sayede altcoin projesinin bir rug pull (dolandırıcılık yöntemi) kurbanı olup olmayacağı konusunda önceden sinyaller alınabilir. Token sahiplerinin toplulukta tutulması ve aktif kalması için sunulan faydalar ise daha sonraki planlarda yer almalı. Aksi takdirde scam coin (art niyetli) projelerinin tuzağına düşülebilir. Jordan Finneseth, az likiditeli veya etkinlik oranı düşük olan protokollerin dolandırıcılık riskinin yüksek olduğunu belirtiyor:
“Düşük likiditeye sahip, anonim olarak çalıştırılan ve topluluk etkinliği az olan protokoller için aşırı getiriler sunulduğunda dikkatli olunması gerekir. Çünkü bu, feci kayıplar için mükemmel bir kurulum olabilir. DeFi literatüründe bunlara rug pull denir ve genellikle tek bir anonim kaynak tarafından kontrol edilen akıllı sözleşmeye büyük miktarda para yatırıldıktan sonra dolandırıcılık gerçekleşir.”
Sorumluluk Reddi
Sorumluluk Reddi: Trust Project yönergelerine uygun olarak BeInCrypto, haberlerde tarafsız ve şeffaf raporları garanti eder. Bu haber makalesi doğru ve güncel bilgi vermeyi amaçlamaktadır. Ancak okuyucuların bu içeriğe dayalı herhangi bir karar vermeden önce tüm bilgileri bağımsız olarak doğrulamaları ve bir profesyonele danışmaları tavsiye edilir.