Yıllardır Afrika’da kripto para, Bitcoin (BTC) ile eş anlamlıydı. Bugün, bu anlatı değişti ve Afrika’da faaliyet gösteren bir kripto para borsası olan Yellow Card gibi şirketler bu değişimi açıkça yansıtıyor.
BeInCrypto ile yapılan özel bir röportajda, Yellow Card kurucu ortağı ve CEO’su Chris Maurice, geleneksel finansı (TradFi) atlamak için pan-Afrika stablecoin ağı inşa ettiklerini açıkladı. Bu, artan düzenleyici netlik, çöken fiat sistemleri ve havale devrimi arasında gerçekleşiyor.
Stablecoin’ler Afrika’nın Finansal Sahnesini Değiştiriyor
Pan-Afrika kripto para borsası 20’den fazla pazarda faaliyet gösteriyor ve Maurice, stablecoin’lerin artık işlemlerinin %99’undan fazlasını oluşturduğunu söylüyor. Bu durum, Yellow Card’ı gelişmekte olan piyasalarda finansın en dönüştürücü trendlerinden biri olabilecek şeyin öncüsü yapıyor.
‘Yellow Card’ı 2019’da ilk başlattığımızda, insanlar sadece Bitcoin alıyordu. Şimdi en popüler varlık Tether (USDT),’ dedi Maurice BeInCrypto’ya.
Bu değişim, spekülasyon değil, ihtiyaç nedeniyle gerçekleşti. Afrika, eşler arası (P2P) kripto para trading hacminde dünyaya liderlik ediyor. Ancak, dalgalı getirilerin peşinde koşan küresel kripto merkezlerinin aksine, Afrikalılar finansal hayatta kalma amacıyla stablecoin’leri tercih ediyor.
Nijerya gibi ülkelerde yerel para birimleri enflasyon baskısı altında eriyor ve bu ülke kripto para benimsemede dünya ikincisi (Chainalysis’e göre). Stablecoin’ler güvenilir bir değer saklama aracı ve sınır ötesi ödemeler için sorunsuz bir yol sunuyor.
Bu, yıllık 48 milyar Dolar havale ve sürekli bankacılık sınırlamaları olan bir kıtada özellikle kritik.
‘Stablecoin’ler Afrika’da pratik finansal hizmetler sorunlarını çözüyor. İnsanlar teknolojiye aşık değil. Parayı daha hızlı ve daha ucuza taşımak zorundalar ki hayatta kalıp gelişebilsinler,’ diye ekledi Maurice.
Bankasızlar İçin İnşa Edilen Altyapı
Yellow Card, trading hizmetlerinin ötesine geçti. Altyapısı, Kenya’daki M-Pesa gibi mobil para sistemlerini ve Nijerya nairası ve Gana cedi gibi yerel fiat para birimlerini entegre ediyor. Firmanın CEO’suna göre, bu banka hesabı olmayan kullanıcıları sisteme dahil etmeye yardımcı oluyor.
Uyumluluk, döviz ve ödemeleri dahili olarak yöneterek, firma işletmelerin güvenilmez yerel sistemlerle mücadele etmeden faaliyet göstermesini sağlıyor.
‘Misyonumuz, şirketlerin altyapı konusunda endişelenmeden gelişmekte olan piyasalara yatırım yapmalarını, işe almalarını ve büyümelerini sağlamak. Siber güvenlik, AML ve veri koruma gibi arka ofisi inşa ettik, böylece onlar büyümeye odaklanabilirler,’ diye ifade etti.
Düzenleyici Baraj Yıkıldı
Maurice ayrıca Afrikalı düzenleyicilerin yıllarca kripto parayı belirsizlikte tuttuğunu gözlemledi. Yellow Card’a göre, 2024 bir dönüm noktası oldu.
‘Afrika’da sadece hızlanan bir düzenleyici ivme var. Baraj yıkıldı,’ dedi.
Güney Afrika artık kripto parayı bir finansal ürün olarak sınıflandırıyor. Luno ve VALR gibi büyük borsalara lisans verdi. Orta Afrika Ekonomik ve Parasal Topluluğu (CEMAC), Mauritius, Botsvana ve Namibya da lisanslama rejimleriyle aynı yolu izledi.
Bu arada, Kenya, Nijerya, Ruanda ve Tanzanya’da düzenleyici kuluçka merkezleri ortaya çıkıyor. Bu bağlamda, Maurice, Yellow Card’ın Kenya’da yasa tasarısı hazırlamaya aktif olarak yardımcı olduğunu ve Fas’ta kripto para framework’lerini desteklediğini söylüyor.
Kayıt Dışı Piyasayla Mücadele
Yine de zorluklar devam ediyor. Etiyopya, Kamerun ve Fas gibi ülkelerdeki doğrudan yasaklar, kullanıcıları yüksek riskli P2P ağlarına yeraltına itti. Yellow Card, uyumlu oyuncular için eşit bir oyun alanı sağlayacak framework’ler için çaba gösteriyor.
‘Yüksek AML standartlarını korumayan şirketlerden çok fazla rekabetle karşılaşıyoruz… Tek istediğimiz eşit bir oyun alanı,’ dedi.
85 milyon Dolar girişim sermayesi ile Yellow Card, uyumluluk ve ortaklıklara sermaye yatırıyor. Bu sayede, Afrika pazarlarına girmek isteyen küresel firmalar için başvurulacak altyapı sağlayıcısı olarak konumlanıyor.
Afrika’dan Yükselen Piyasalara Her Yerde
Sınır ötesi ödemeler belki de Yellow Card’ın en güçlü kullanım alanı. Şirketin kurucu ortağı, stablecoin destekli sistemlerinin işletmelerin çalışma sermayesi ihtiyaçlarını azaltmalarına, yeni bölgelere genişlemelerine ve daha hızlı işe almalarına yardımcı olduğunu söylüyor.
‘Müşterilerimiz bize yeni ülkelere ölçeklenmelerini ve maliyetlerini önemli ölçüde azaltmalarını sağladığımızı söylediler. Bu gerçek bir ekonomik etki,’ dedi Maurice.
Şirket, Afrika’da durmuyor. Altyapısı diğer sınır pazarlarına da uzanıyor ve 2025’te bir dizi stratejik ortaklık bekleniyor.
‘Yellow Card, gelişmiş dünya şirketlerinin karmaşık ve yüksek büyüme potansiyeline sahip piyasalara açılmasını kolaylaştıran bir dizi basit buton geliştirdi’ dedi.
SWIFT’in Sonu mu?
Yellow Card’ın belki de en cesur iddiası, beş yıllık ufukta gördüğü şey: SWIFT ve geleneksel uluslararası transferlerin tamamen ortadan kalkması.
‘Beş yıl ileriye baktığımızda, SWIFT’in başı dertte. On yıl içinde kimse uluslararası havale yapmayacak’ diye ekledi Maurice.
Kurumsal düzeyde güvenlik ve düzenleyici titizlikle desteklenen Yellow Card, PayPal gibi mavi çipli firmalar ve Coinbase kripto para borsası gibi gelişen piyasalarda stablecoin ortakları arayan şirketlerden ilgi çekiyor.
‘Stablecoin’ler, Afrika’da finansal altyapının zaten standart bir parçası. Geleneksel endüstrilerdeki CFO’lar ve hazine yöneticileri artık rutin olarak değer depolamak ve transfer etmek için onları kullanıyor’ diye ekledi.
Afrika’nın kripto para piyasası, küresel devlerle karşılaştırıldığında hala küçük. Ancak dünya spekülasyondan faydaya kayarken, kıtanın parçalı finansal sistemleri kriptonun en etkili kullanım alanına, yani ekonomik güçlendirmeye dair bir ipucu sunabilir. Yellow Card için misyon net ve giderek daha acil hale geliyor.
‘Uzun ömür ve ölçek için bir şirket kurduk. Afrika’da kripto para benimsenmesi, stablecoin benimsenmesidir’ diye tamamladı Maurice.
Sorumluluk Reddi
Sorumluluk Reddi: Trust Project yönergelerine uygun olarak BeInCrypto, haberlerde tarafsız ve şeffaf raporları garanti eder. Bu haber makalesi doğru ve güncel bilgi vermeyi amaçlamaktadır. Ancak okuyucuların bu içeriğe dayalı herhangi bir karar vermeden önce tüm bilgileri bağımsız olarak doğrulamaları ve bir profesyonele danışmaları tavsiye edilir.
