TBMM Yeni Düzenlemeyle Blockchain Sektörüne Göz Kırptı

Konudan ilk olarak 2018 yılının Aralık ayında bahseden Selcoin, devlet eliyle Kamusal Kitle Fonlaması fikrini öne atmıştı.

Devlet eliyle Kamusal Kitle Fonlaması ile Kamusal ürünlerin şirketleştirilmesi ve halkın-devletin birlikte kazanması mümkündür. Devlete akıl vermek haddimiz değil lakin, belki bir faydamız dokunur diye çabalıyorum.. Nacizane fikir paylaşıyorum. @BeratAlbayrak pic.twitter.com/YY56FdNp4R

— Selcoin (@Selcoin) December 17, 2018

Kripto para analisti bu şekilde kamusal ürünlerin şirketleştirilmesini ve halk ile devletin beraber çalışıp kazanmasını öne sürdü. Analistin önerisi 7 Şubat tarihinde AKP’li milletvekillerin sunduğu kanun teklifiyle gerçekleşmeye bir adım daha yaklaştı. Teklif temel olarak katılım, kalkınma ve yatırım bankacılığının geliştirilmesini, kitlesel fonlama yöntemi ile enerji ve ulaşım sektöründeki büyük projelerin menkul kıymetleştirilmesini ve bu şekilde finanse edilmesini hedefliyor. Kanun teklifinde yer alan önemli düzenlemeler ise şu şekilde açıklanabilir:

• Dev altyapı projelerinin varlıkları menkul kıymetleştirilerek bu yolla projelere finansman sağlanabilecek
• Kalkınma ve yatırım bankaları faizsiz esasa göre fon kullandırılabilecek.
• Bilgi suistimali ve piyasa dolandırıcılığı suçlarında hapis cezasının alt limiti 3 yıla çıkarılacak.
• Risk grubu yeniden tanımlanıyor.
• Nitelikli pay sahipleri ve üst düzey banka yöneticilerinin doğrudan ya da dolaylı olarak kontrol ettikleri ortaklıklar bankanın dahil olduğu risk grubunu oluşturacak.
• Türkiye Varlık Fonu işlemleri kredi sınırlamalarına tabi olmayacak.
• “Kitle fonlaması” mevzuata giriyor. Fonlama faaliyetleri için SPK’dan izin alınacak.

“Kamu-Özel Ortaklığı” Blockchain ile Değişebilir mi?

Teklif, blockchain (blok zinciri) teknolojisine dair bir kısım içermese de projelerin menkul kıymetleştirilmesinin dijitalleşmesi sağlanabilir. Tokenleştirme işlemiyle her bir paydaşın alacağı token veya tokenler, projenin finansörlerini çoğaltma imkanı verebilir. Kamu-Özel Ortaklığı (Kamu-Özel İştiraki) olarak bilinen model Türkiye’de uzun bir süredir, büyük projelerin finanse edilmesi ve hayata geçirilmesi için kullanılıyor. Geçtiğimiz yıllarda “Public-Private Partnership” adıyla Birleşik Krallık’ta da birçok projede uygulanan bu model ise hayata geçirildiği ülkelerde birçok eleştiri alıyor. Devletlerin ödediği kira bedelleri, yüksek maliyetler, yeterince şeffaflık sağlanamaması da diğer ülkelerde olduğu gibi birçok defa TBMM çatısı altında da birçok defa tartışıldı. Öte yandan bu sistemin blok zinciri teknolojisine olası entegrasyonu bu konudaki şeffaflığı büyük ölçüde sağlayabilir. Blok zinciri teknolojisi aynı zamanda bu varlıkların tokenleştirilmesi yoluyla çok daha hızlı alım satım imkanları da temin edebilir. 2019 yılında kurumların blok zincirine dönük vaatlerinin ve tasarılarının hayata geçmesini bekleyen kripto para ve blok zinciri sektörü ise bu adımları merak ve heyecanla bekliyor.