İstanbul Blockchain Women kurucularından Ebru Güven ve Başak Burcu Yiğit, sektöre ilişkin tüm sorularımızı büyük bir açıklık ve samimiyetle yanıtladı. Bitcoin, blockchain, kadınların sektördeki konumu, merkez bankası dijital paraları ve daha birçok konuya ilişkin başlıkların hepsi, BeInCrypto ile yapılan bu dolu dolu röportajın devamında…
Öncelikle röportaj teklifimizi kabul ettikleri için Sayın Ebru Güven ve Sayın Başak Burcu Yiğit’e teşekkür ediyoruz. Aslında ilk olarak sektöre nasıl girdiğinizi sormak istiyorum. Kripto para birimlerini ve “Bitcoin”i ilk olarak ne zaman ve nasıl duydunuz? Neden bu sektöre girme kararı aldınız?
Ebru Güven: Türkiye’nin ilk kripto para borsalarından birinin, yöneticiliğini yaptığım banka şubesinde hesap açması ile aslında tesadüfen bu sektörle tanıştım. 2017 yılının Nisan veya Mayıs aylarıydı. Defalarca yaptığımız toplantılarla bize bıkmadan usanmadan Bitcoin, kripto paralar, blokzincir teknolojisi ve madencilik kavramlarını detayları ile anlattılar. Bu ekosistemi tanıdıkça, öğrendikçe, bu teknolojinin ileride hayatımızın ayrılmaz bir parçası olacağını, iş yapış şekillerini değiştireceğini, tüm para ve ekonomi kavramlarını baştan yaratacağını, kısacası gerçekten yıkıcı bir yenilik olacağını, ve bizlerin de bu değişimin başında yer almamız gerektiğini kavradım.

Bitcoin kısa sürede önemli bir yol katetti ve şu sıralar küresel olayların da etkisiyle tekrar yükseliş sergiliyor. BTC’nin özellikle kısıtlı arzı sayesinde dijital altın olabileceği teorisine katılıyor musunuz? Siz Bitcoin’in geleceğine baktığınızda neler görüyorsunuz?
Ebru Güven: Bitcoin, ortaya çıkış nedeni ve felsefesi açısından gerçekten radikal ve devrimci bir adımdı. Kriptoloji ve elektronik para alanında daha önce yapılan çalışmaların dahiyane bir şekilde bir araya getirilmesi ile o zamana kadar çözümlenememiş mükerrer harcama sorununu ortadan kaldıran bir güvenlik protokolünü ortaya koydu. O dönemde finansal sistem kaynaklı global krize tepki amacıyla ortaya çıkan Bitcoin blok zinciri, 2009’dan bugüne bir an bile durmadı. Nakamoto tabii ki bu sistemi kurgularken finansal kurumların tekelinde bulunan para transferlerini, kişiden kişiye elektronik, güvenli ve az maliyetle yapacak bir sistem öngörmüştü. Bugün mikro ödemelere olan ihtiyaç, DeFi uygulamalarının artması, saniyede işlem sayısı açısından bakıldığında özellikle iş-ispatına dayalı bu sistem, ihtiyaçlara cevap verememekte. Ancak arzın sınırlı olması, diğer yandan tamamen güvenilir, şeffaf ve açık bir blokzincir olması nedeniyle alternatif bir yatırım aracı olarak kalmaya devam edeceğini düşünüyorum. Bitcoin’in misyonu kripto paraya geçiş için bir köprü veya takas aracı ancak çoğunlukla değer saklama olarak görülmeye devam edecek. Başak Burcu Yiğit: Fiat para cinsinden değeri bir yana, Satoshi Nakamoto’nun dehası Bitcoin’in çalışma mekanizması 2008 yılından beri tıkır tıkır işlemektedir. Bugüne kadar -fiyatı spekülatif şekilde 20 bin doları bulduğu günler de bu senaryoya dahil olmak üzere- hiç bir şekilde sistem sekteye uğramamıştır. Bitcoin’in daha uzun yıllar boyunca hayatımızda olacağını düşünmekle beraber ölçeklenebilirlik problemi, değerinin bugünkü fiat paralar cinsinden volatil olması ve madencilerin yüksek enerji gereksinimi sebebiyle genele yayılacağından emin değilim. Tüm bunlara rağmen çok zekice tasarlanmış bu dijital varlığın, dijital altın olarak görülmesi benim de isteğim. Olaya benim gibi duygusal yaklaşan insanlar Bitcoin’in gelecekteki akıbetini değiştirecektir diye düşünüyorum.
Bitcoin ile birlikte Libra gibi stabil coin projeleri aslında merkez bankalarının aklına ilginç bir fikir soktu. Merkez bankası dijital paraları (MBDP) hızlı bir şekilde geliyor ve bu biraz belirsizlikle beraber şaşkınlık da yaratıyor. Sizce bunlar kripto para sektörü için olumlu bir gelişme sunabilecekler mi? MBDP’ler hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ebru Güven: Her ne kadar merkeziyetsizlik ve şeffaflıkla ilgili tartışmalar devam ediyorsa da -ve şahsen bu tespitlere sonuna kadar katılıyorum- MBDP’ler kripto paraların cüzdan kullanımı, teknolojik okur yazarlık ve işlem hızları açısından kitlelere yayılmasında etken olacak. Her ne kadar ülkemizde bankacılık hizmetleri, ürün, teknoloji ve kalite açısından dünya geneline kıyasla oldukça yüksek seviyede olsa da 7/24 transfer yapılabilen bir altyapıyı, geniş kitleler tanımış ve bilmiş olacaklar. Türkiye’de havaleler anında, EFT’ler ise birkaç saat içinde hesaba geçiyorken Avrupa’da bu süreler çok daha uzun. 3 iş gününde EFT’ninn hesaba geçtiği ülkeler var. Tabi konu sadece para transferleri değil, aynı zamanda esneklik. Zamanla dış ticaret işlemleri, menkul kıymet ve portföy/fon yönetim işlemlerini de blokzincir üzerinde görmeye başlayacağımız bir döneme giriyoruz. Bu saydıklarım hali hazırda blokzincir üzerinden yapılabiliyor ancak belirli regülasyonlara tabi olmadan, bazı ülkelerdeki -örneğin İsviçre- finans otoritelerinin gözetimi ile yapılan, butik tarzda dediğimiz, henüz istenilen yaygınlığa ulaşmamış projeler var. Bahsettiğim daha regüle, Sermaye Piyasaları ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun getireceği bir takım regülasyonlarla çerçevesi belirlenmiş işlemler. Bunların gerçekleşebilmesi için MBDP’leri bir başlangıç adımı olarak görüyorum. Başak Burcu Yiğit: “Blockchain trilemma” kripto paraların önündeki en büyük engellerden birisi olarak görülüyor: “Merkeziyetsizlik”, “Güvenlik” ve “Ölçeklenebilirlik” ortak paydada buluşamıyor. Merkez bankalarının kendi dijital paralarını çıkarmaları, başlangıçta Satoshi tarafından hayal edilen idealden çok uzak. Buna rağmen MBDP’lerin hükumetlerin bu teknolojiyi daha iyi anlayarak ardından her iki taraf için de olumlu regülasyonlar getirmek isteyeceğine olan inancım tam.
Birçok insan ilk başlarda blockchain teknolojisine pek önem vermeyip Bitcoin olgusunu önde tutsa da yavaş yavaş bunun değiştiğini görmeye başladık. Blockchain gerçek anlamda hükumetlerin, kurumsal firmaların ve bireylerin de odak noktası haline gelmeye başladı. Bu teknoloji sizce ve “sizin sözlerinizle” nedir? Blockchain’i en basit şekilde nasıl tanımlarsınız?
Ebru Güven: Ben bu konuda biraz duygusal ve romantik düşünüyorum: Blokzincir benim için özgürlük, demokrasi ve paylaşımcılık demek. İleride toplumun ulaşacağı yeni düzenin mimarı olacağına inanıyorum. Daha adil gelir dağılımının sağlanacağı, kapitalist sistemin dayattığı kar maksimizasyonu yerine yararın efektif olarak paylaşıldığı bir düzenin altyapısını oluşturacak. Şeffaflık ve merkeziyetsizlik bu noktada devrimsel bir olgu sunuyor ancak teknolojinin şu anki hali ile değil. Daha çevre dostu, geniş kitleler tarafından kabul edilecek ve kullanılabilecek, zincirler/ağlar arası iletişim ve işlemleri hızlı bir şekilde mümkün kılacak bir yapıya ulaşması gerekiyor. Tabi en önemlisi tüm dünyada her bir bireyin bu teknolojiye erişim imkanının da eşit olması çok önemli. Bu konulara odaklanan projeler bence ilerleyen dönemlerde fark yaratacak. Başak Burcu Yiğit: İnternet bize dijital veriyi gönderebilme imkanı sunmuştu. Blockchain ise bize dijital bir varlığı, bir değeri transfer edebilme imkanı sunuyor. Benim için basit anlamıyla blockchain budur. Değer transferini hızlı ve güvenilir şekilde sağlayabilme yeteneği sayesinde kitlelerin bu kadar odak noktası haline gelmesi çok normal.
Türkiye’de Ticaret Bakanlığı da dahil birçok önde gelen kamu kurumu ve özel firma blockchain tabanlı girişimleri hayata geçirmeye başladı. Sizce Türkiye içerisinde hangi alanlarda yaygın bir blockchain kullanımı görebileceğiz?
Ebru Güven: Bu açıkçası benim de çok merak ettiğim ve ilgiyle takip edeceğim bir konu. Bir çok platform, kurum ve kuruluş nezdinde çalışmalar yapıldığını biliyoruz. Finans sektörünün bu konuda dünyadaki örneklere benzer şekilde ilerleme kaydetmesini bekleyebiliriz ancak mevzuat ve regülasyonlar yaygın kullanım açısından kısıtlayıcı olacaktır. Paya dayalı kitlesel fonlamalarda blokzincir altyapısındaki geliştirmelerin yolunu açacak bir düzenleme, yurtdışından yatırımcılardan da kaynak girişini sağlayacaktır. Onun öncesinde MBDP ile ilgili çalışmaları takip ediyor olacağız. Diğer yandan son dönemlerde yurt dışında sıklıkla duymaya başladığımız emlak sektöründe blokzincir tabanlı tokenize edilmiş gayrımenkul varlıkların satışı, ülkemizdeki konut ve inşaat sektörünün konumu göz önüne alındığında gündeme gelebilecek alanlardan biri olabilir. Başak Burcu Yiğit: Katıldığımız zirvelerde ve oturumlarda devlet yetkililerinin konuya yabancı olmadığını, bu konuda daha fazla derinleşmek istediklerini görmek beni çok mutlu ediyor. Hangi alanlarda yaygın olarak kullanılacağını öngöremiyorum ama ben olsam en hızlı olarak blockchain ile para akışını izlemek ve önemli belgeleri blockchaine aktarmakla başlardım.
Kripto para sektörünün erkek-egemen bir yapısı olduğunu düşünüyor musunuz? Eğer öyleyse bu durum sektörde kadınlar açısından ne gibi sorunlar yaratıyor?
Ebru Güven: Blokzincir teknolojiisine ilgi duyan, projelerde önemli roller üstlenen, hatta proje yaratan girişimci kadınların sayıları halen çok az seviyede olsa da gün geçtikçe artış gösteriyor. Uygulama alanı olarak bakıldığında regülatif ve yönetişim anlamında ekosisteme katkı sağlamaya çalışan hukukçu, bürokrat, akademisyen, kamu personeli veya kurumsal blokzincir çözümlerinde çalışan profesyonel yönetici profillerine daha sık rastlamaya başladığımızı söylemek mümkün. İşin kripto para tarafına geldiğimizde ise kadınların biraz daha temkinli yaklaşma içgüdüleri nedeniyle trade etmekten ziyade yatırım/tasarruf aracı olarak kripto paralara yöneldiğini görüyoruz. Aktif trade eden, analiz yapan kadın sayısı halen çok çok az. Geniş kitle adaptasyonu ile birlikte bu aşamada da gelişme kaydedileceğini düşünüyorum. Diğer yandan yazılımcı, geliştirmeci profillerinde de daha sık kadın görebilmeyi arzuluyoruz. Başak Burcu Güven: Evet malesef düşünüyorum. Konuyu kripto paralar ve blockchain uygulamaları olarak ikiye ayrırsak bu farkı daha da derin görebiliyoruz. Gidişatı yakından takip eden, elinden geldiğince tüm bilgi paylaşım etkinliklerini takip eden biri olarak gözlemlediğim kadarıyla kripto para alım satım ve yatırım kısmında kadınların katılımı yok denecek kadar az. Blockchain uygulamaları kısmında ise yine %10’luk bir ağırlık var diyebilirim. Biz topluluk olarak bu konuda somut veriler ortaya koyabilmek, bir rapor yayınlamak üzere kolları sıvadık bile.
Kadınlar kripto para ve blockchain sektöründe bir “renk” olmanın ötesinde daha güçlü ve daha görünür biçimde nasıl yer alabilir? Bu bağlamda Istanbul Blockchain Women’a, kuruluş hikayesine ve hedeflerine de değinebilir misiniz?
Ebru Güven: Biz kadınların bu ekosisteme bir renk katması amacından ziyade çok daha katma değer yaratabilecek, yeni ufuklar açabilecek çalışmalarda bulunmaları için teşvik ediyoruz. Bu hedef doğrultusunda da kadınlarda farkındalık yaratmak amacıyla, öncelikle eğitim ve bilgi paylaşımına yönelik aksiyonlar alıyoruz. Topluluğumuzu genişletmeye, mümkün mertebe çok fazla sayıda kadına dokunmak istiyoruz. Gerçekleştirmeyi hedeflediğimiz projelerle sadece İstanbul ile sınırlı olmayıp tüm Türkiye çapında bir ağ kurmak. Hatta uluslararası oluşumlarla da işbirliklerine girmek istiyoruz. En ideal hedefimiz dezavantajlı durumdaki kız çocuklarına ulaşıp onlara, ileride kariyerlerini belirlemede etken olacak şekilde matematiği, bilimi, kodlamayı eğlenceli atölye ve eğitimler ile sevdirmek istiyoruz. Başak Burcu Yiğit: Geldiğimiz noktada bizden sonra kripto para-blockchain ekosistemindeki kadın sayısını artırmak için kurulan bize benzer oluşumlara ilham olduğumuzu görüyoruz. Demek ki gayet doğru ve yerinde işler yapıyoruz. Bizler kadının sadece renk olmadığını ve çılgınca artan dünya nüfusunun yarısını oluşturmaları sebebiyle ekonomiden ve üretimden uzak tutulamayacak kadar önemli olduklarını öncelikle kendilerine hatırlatacağız. İsteğimiz, bunca yıldır kazanılmış-olan ve gerçek olmayan çaresizlik tozunu üzerlerinden atıp özgüvenlerini yeniden kazanmaları. Bu özgüveni kazanan kadınlarla birlikte omuz omuza somut projeler geliştireceğimiz ortamı oluşturmak için de elimizden geleni yapıyoruz. Yeni bir yapılanmanın güzel haberini de böylece vermiş olalım.Sorumluluk Reddi
Sorumluluk Reddi: Trust Project yönergelerine uygun olarak BeInCrypto, haberlerde tarafsız ve şeffaf raporları garanti eder. Bu haber makalesi doğru ve güncel bilgi vermeyi amaçlamaktadır. Ancak okuyucuların bu içeriğe dayalı herhangi bir karar vermeden önce tüm bilgileri bağımsız olarak doğrulamaları ve bir profesyonele danışmaları tavsiye edilir.
Sponsor
Sponsor