Bitcoin btc
$ usd

İsmail Hakkı Polat Özel Röportajı: Kripto Para Sektörüne Girişi ve Genç Girişimcilere Tavsiyeleri

6 mins
11 Kasım 2020, 19:00 GMT+0300
20 Nisan 2022, 23:44 GMT+0300
KISACA
  • BeInCrypto Türkiye ekibi olarak, Türk kripto para topluluğunun tanınan isimlerinden biri olan İsmail Hakkı Polat ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
  • Polat, kripto para sektörüne girdiği zamanda yaşadıklarını ve başından geçen hadiseleri, siz değerli okuyucularımızla paylaştı.
  • Başarılı isim, ayrıca bu sektörde kariyer ve yatırım yapmak isteyenlere önemli tavsiyelerde bulundu.
  • promo

Türk kripto para topluluğunun tanınan isimlerinden biri olan İsmail Hakkı Polat, BeInCrypto Türkiye ekibine verdiği röportajda kripto para sektörüne girdiği zamanda yaşadıklarını ve başından geçen hadiseleri, siz değerli okuyucularımızla paylaştı.

Kripto para sektörüne nasıl girdiniz?

Şimdi 2012 yılının sonunda Cemil Şinasi Türün, bana bir toplantıda şöyle dedi; Ya ben yıllardan beri bu dünyada sanal paralar üzerinde araştırmalar yapıyorum, projeler yapıyorum işte batıyoruz çıkıyoruz fakat kafamdakini yapan bir şey buldum. Nedir dediğimde Bitcoin diye bir şey çıkmış dedi. Cemil bir şeyler anlattı hiçbir şey anlamadım açıkçası. Bana araştır dediğinde internette bir şeyler araştırdım, araştırmayı yapınca bir baktım ki Silkroad, Darkweb gibi şeylerle karşılaştım ve aman dedim, boş ver. Bu bana pek uygun bir şey değil. Daha sonra Cemil ile 2-3 ay sonra konuştuğumda illegal işleri, kara para işlerini aklayan bir şey olarak gördüğümü söyledim. Cemil de bana Satoshi’nin makalesini attı. Ben o makaleyi okuyunca, aslında bunun ciddi bir derinliği olduğunu gördüm. Bu derinliğin aslında, üzerindeki kara para cilasından çok öte bir ilham alanı, yeni bir gelecek tasarladığını gördüm.

O yıllarda, bir elektronik mühendisi ve sonrasında akademide medyanın dijital dönüşümü takip eden birisi olarak şunu gördüm; paranın dijitalleşmesinde, aslında bankacılık ve finans sektörünün çok egemen olduğunu ve bunun Bitcoin üzerinden kırılacağını gördüm. Sonradan araştırınca merkezsizleşme ve blockchain üzerinden giden bir farklılaşma ve kitleselleşme olduğunu gördüm. Birilerinin hegemonyasında değil de toplum ve bireylerin daha çok işin içinde olduğu yeni bir yapı gördüm. Bunu çok heyecan verici bularak, medya ve dijital dönüşüm alanlarını bırakarak buraya yönelmeye başladım.

2013 yılında, sanırım Türkiye’deki ilk Bitcoin yazılarından birini yazdım. Bloomberg Business Week’te yazmıştım. Ardından Youtube üzerinden bir canlı yayın yaparak Bitcoin konuşmuştuk. Bir öğrencim o videoyu keserek Bitcoin nedir? isminde bir kısa video çıkarmıştı. Ben Bitcoin ile ilk tanıştığımda 9 dolarken ilk yazıyı yazdığımda 26 dolar olmuştu. Beni de şaşırtan bu olmuştu açıkçası. İşte o zaman biraz alayım demiştim fakat beceremedim. 2013 yılının sonbaharında ise bir anda telefonum defalarca çalmaya başladı, televizyon kanalları röportaj talep etmeye başlamıştı. Çünkü o kısa video internete yazıldığında ilk çıkan sonuçlardan biri olmuştu ve ben de artık işin uzmanı sayılmaya başlamıştım. O videonun ekmeğini yedim diyebiliriz.

Kripto para sektöründe ilk yıllarınızda ne gibi hatalar yaptınız ve yatırımcılara bu konuda nasıl tavsiyeler vermek istersiniz?

Keşke alıp unutsaydım dediğim bir Bitcoin var. Emre Aydın geçtiğimiz günlerde bir röportaj vermişti; Bitcoin’i erken keşfedip almayan saflardanız diye. Ben de o taraftayım. Ben Bitcoin’le ilgili yazıyı yazdığımda, Bitcoin 258 TL seviyesindeydi. Fakat o sırada Türkiye’de borsa yoktu. Ben şöyle bir şey yaptım; bana Kıbrıs’tan birisi bir program indirip kredi kartı bilgilerini giriyorsun ve ben sana parayı gönderiyorum demişti. Ben saf saf programı indirdim, sonrasında kredi kartı numarasını girdim ve kendime sen manyak mısın? Dedim. Şurada bir dolandırılsam herkesin ağzına sakız olurum diye düşündüm ve vazgeçtim. O noktadan sonra da Bitcoin fiyatı bana hep pahalı geldi. Arada cüzi deneme alımları yaptım.

Son dönemde ise yine deneme tradeleri yapmaya başladım. Bu DeFi coinleri, Bitcoin’le beraber gelen tokenlerin niteliğini aştığı için, bunlar sadece para takası ve kod üzerinden transfer değil aynı zamanda yield farming ve staking özelliklerine de sahip. O noktaları anlamak için son zamanlarda trade yapmaya başladım. Sonuçta ben hocayım, burada al-sat yaparak para kazanma işlerine girişmek gibi bir niyetim olmuyor. Benim amacım, kısa yoldan köşeyi dönme vasfı değil, tam tersine bu işe uzun emek vererek burada bir kariyer haline getirmek ve ekosistem yaratmak, bu ekosistemin de gençler arasında yeni girişimcilik kapısı olması açıkçası.

Kripto para sektöründe hiç unutamadığınız bir gününüzü veya anınızı paylaşabilir misiniz?

12 Mart 2020 gecesini 13 Mart sabahına bağlayan gece, sabaha kadar Bitcoin fiyatının 7.500 dolardan 3.800 dolara inmesini bir arkadaş çevresinde kurduğumuz bir grupla takip etmiştim. O gece, Bitmex’in “order book”unda alım emri kalmadığını fark ettik. Yani, ortada birçok satış var fakat bir tane bile alım emri yok. Sabaha karşı 4’te Bitmex, arıza nedeniyle işlemleri durdurduk ve borsayı kapattık, arıza giderilince açacağız diye bir açıklama yaptı. Ben bunu görünce Bitcoin’in sonu geldi galiba dedim. Bu noktadan sonra en azından birkaç sene gerekecek diye düşündüm. 45 dakika sonra işlemler açıldı ve 5.200 dolar seviyesinden açıldı. Bu, son dönemde yaşadığım en değişik anılardan bir tanesiydi.

Hayatınızda olup sektöre yabancı olan kişiler, bu girişiminiz hakkında ne düşünüyor? Ailenizden ne gibi tepkiler aldınız? Kripto para sektörüne ilk girdiğinizde çevrenizden nasıl bir tepki aldınız?

Benim hayatımda, kripto paralardan önce internet ve sohbet kanalları, sonra sosyal medya gibi çok yoğun mesai harcamam gereken bir alan vardı. Bunu sadece akademisyen olarak değil elektrik elektronik mühendisi olarak çalıştığım dönem içinde sevgili eşim Arzu bilir. İş konusunda bir “çılgın” olduğumu da bilir. Zamanla tabii bunun bende getirdiği tükenmişlik sendromları oldu. Bunu biraz benimsedik ve artık biraz dengeliyoruz. Kripto para sektöründe tabii uyku yok. Trader olarak değil ama benim çok hoşuma gidiyor. Kızım Banu başlarda benimle ilgilenmiyorsun diye tepki gösteriyordu. Fakat şimdi onu da bu alana çekince durum değişti. 2017 yılından beri takip ediyor ve lise döneminde bana yatırım tavsiyeleri veriyordu. En sonda da sen benim söylediklerimi almayacaksın, en iyisi ben kendi kripto paramı tasarlayayım diyor. Ailenizi de bu işin içine soktuğunuz zaman sorun kalmıyor.

Bitcoin ve Ethereum dışında satın aldığınız ilk kripto parayı hatırlıyor musunuz?

NANO aldım galiba. RaiBlocks’tu sanırım eski adı. Çok cüzi miktarda almıştım. 0,03 dolarken fiyatı sanırım 0,2 dolarlık almıştım. Bir arkadaşım alıyordu o bana gönderdi aslında. Bu proje klasik blockchain üzerinden değil farklı bir grafik zinciri üzerinden çalışıyordu. Biraz güvenlik problemleri var ama çok hızlı çalışıyor. Arkadaşımla şöyle bir deneme yapmıştık; ben ona attım dediğim zaman arkadaşım gördüm zaten, sen söylemeden önce geldi diyordu. Sonradan tabii bizim arkadaşın NANO’ları da bir İtalyan borsasında gitti.

Kişisel olarak özellikle Bitcoin ve blockchainden sonra ne geleceğini takip etmek için farklı farklı coinler alıyorum. Şant Manukyan özellikle ilham veriyor bu konuda bizlere. AMPL önermişti mesela onu almıştım. Bu projelerin kullanıcı deneyimi ve teknolojik getirilerini incelemek adına aldığımı söyleyebilirim. Aslında bu coinleri merkez bankalarının geliştiricilerinin alması lazım. Çin’de gelişecek merkez bankası dijital paralarının ABD ve AB üzerindeki etkilerini son zamanlarda çalışıyorum. Fakat, bunların aslında denemelerini yapsam, devletin kamu maliyesiyle ilgili Ampleforth’u nasıl kullanabileceğiyle ilgili birtakım iş modelleri de geliştirebiliriz diye düşünüyorum.

kripto paraHocam, şu an sosyal medyada çok popüler bir kimliğe sahipsiniz. Bugüne kadar unutamadığınız bir takipçi tepkisi var mı?

Kripto para sektörüyle ilgili değil ama yeni medyayla ilgili bir anım var. Türkiye’de süreki Justin Bieber fan grubu var ve bunlar sürekli gündem yaratıyorlar. Ben bir gün buna bir tepki gösterdim. Bir tane çocuk gelip sana mı soracağız diye küfürlü bir mesaj attı. Ben de bir anda şaşırdım ve böyle bir tepki beklemiyordum. Dedim ki, -mı’yı ayrı yazacaksın, soru ekleri ayrı yazılır. Cevap ne geldi biliyor musun? Özür dilerim hocam. Muhtemelen düşünmeden tepki gösterdi ve beklemediği bir cevap alınca kim olduğuma baktı ve ayıp ettiğini anlayarak özür diledi. Mesela ben burada yasal işlem başlatabilirdim fakat bu öğretici olmaz. Hem kripto para hem de diğer alanlarda ya bir şey yazmıyorum ya da esprili bir dille cevap veriyorum. Şimdi burada yaptığımız iletişimde çocuğun tavrı düzeldi.

Bir defasında da bana bir mail geldi Darüşşafaka’dan. Sizin adınıza 10 çocuğu okutacak bir para gönderildi diye. Ben anlam veremedim ve bu mailin bir ekran görüntüsünü alıp sosyal medya hesaplarımdan paylaşarak kim olduğunu anlamadığımı söyledim. Bir öğrencim bana özelden mesaj atarak bunu kendisinin yaptığını söyledi. Bu çocuk kripto para alıp satan biriymiş. Ben çok mahcup olduğumu ve çok teşekkür ettiğimi söyledim. O da bana ben kendimi sizin bir öğrenciniz olarak görüyorum ve keşke sizin öğrenciniz olsaydım diyorum. Ben bu olanağım olmadığı için başkalarına olanak sağlamak istedim, ben bu işlerden para kazanıyorum ve eğitimini alsaydım çok daha başarılı olabilirdim. O yüzden bu bağışı yaptım, umarım yanlış bir şey yapmamışımdır dedi. Bu beni çok daha fazla etkiledi. Bu yaptığım işin karşılığı olduğunu göstermesi nedeniyle duygusal anlamda sürekli hatırladığım bir olaydır.

Hocam, son olarak bu sektörde kariyer yapmak isteyen kişilere ne söylemek istersiniz?

Bu kripto para camiasında olanlar bilir ki; aslında bu alım-satım denilen hikâyede olması gereken en temel analiz noktası finansal okur-yazarlığın olmasıdır. İkincisi ise içinde bulunduğun ekosistemi bilmen gerekir. Yani birisi getirip 1 milyar dolarlık bir yatırım yaptığında tüm teknik analizler boşa çıkar. Bunu iyi bilmek gerekir. Geleneksel piyasalarda olan bazı kurallar şu an için bu sektörde yok.

Kripto para sektörü belirli hacimlerde çalıştığını fakat onun altındaki olgunun daha spekülatif, manipülatif olduğunu, buranın vahşi bir ortam olduğunu bilmesi lazım insanların. Bundan yoksun olarak yapılan her ticaret, gerçeklikten yoksun ve para kaybetmenin garanti olduğu bir yola çıkar. Ben bu işte kısa vadeli al-sattan çok hodl mantığının her zaman iş yapacağını düşünüyorum. Hepsinin ötesinde, en temelde de gençlerin köşeyi dönme hikayelerini bırakıp kariyer yaratmaya yönelmeleri gerektiğini düşünüyorum. Ticaret yaparak çok başarılı olma hikayesi yerine, bir tane token yarattım ve dünyada şu endüstrinin önünü açtım hikayesini yazmak hem maddi hem manevi anlamda daha değerli. Bunun için kripto para ve blockchain endüstrisi emekleme döneminde. Bu emeklemeyi erken bitirip, ayağa kalkıp koşmaya başlayanlar çok daha hızlı yol alacaklar. O yüzden gençlere tavsiyem, al-sat veya yatırım olarak değil, yatırım yapacaksanız kendinize ve beyninize yapın, kariyer olarak, girişimcilik olarak ilerlemeye çalışın.

Sorumluluk Reddi

Sorumluluk Reddi: Trust Project yönergelerine uygun olarak BeInCrypto, haberlerde tarafsız ve şeffaf raporları garanti eder. Bu haber makalesi doğru ve güncel bilgi vermeyi amaçlamaktadır. Ancak okuyucuların bu içeriğe dayalı herhangi bir karar vermeden önce tüm bilgileri bağımsız olarak doğrulamaları ve bir profesyonele danışmaları tavsiye edilir.

Sponsor
Sponsor