Dev Borsadan Bütün DeFi ve Ethereum Yatırımcılarını İlgilendiren Uyarı

Ethereum tabanlı DeFi uygulamalarının ve kripto para projelerinin 2020 yılına damga vurduğu bilinen bir gerçek. 2020 yılı boyunca yaşanan bütün gelişmelere ve olumsuzluklara rağmen DeFi projelerinin Bitcoin’in piyasa hakimiyet oranında azalmaya yol açması da bunun en büyük kanıtı. Ancak önde gelen kripto para borsalarından eToro’nun son raporu, durumun aslında sanıldığı kadar olumlu olmadığını ortaya koymakta.

eToro Ethereum ve DeFi Raporunu Yayınladı

Sosyal alım satım platformu eToro, 2020 yılının üçüncü çeyreğinden itibaren altcoin alım satımlarına daha çok önem verilmeye başlandığını açıkladı. Bitcoin ise kripto para borsasındaki küresel ticari hacminin %40’ından fazlasını kaybetti. Yani yatırımcıların ilgisi artık Bitcoin yerine Ethereum ve DeFi projelerine kaymakta. 14 Ekim tarihli raporda aslında DeFi projelerinin 2017 yılındaki ICO patlamasına benzetildiği görülüyor.

We are excited to share our Q3 Quarterly Report in partnership with @TheTIEIO.

Key Takeaways: cryptocurrency prices behave in predictable patterns, the rise of DeFi is massive for Ethereum and the power is still in the hands of everyday crypto investors.https://t.co/bxa4583PaK pic.twitter.com/bo2bACoGrj — eToro US (@eToroUS) October 14, 2020

Kripto para borsasının uzmanları tarafından hazırlanan raporda küresel altcoin hacminin her açıdan arttığı belirtiliyor. Borsanın top 10 kripto para listesi içerisinde yer alan Binance Coin ve Tezos sırasıyla %46 ve %37 daha fazla işlem hacmine ulaştı. Bu yükselişin sadece üçüncü çeyrekte yaşanması ve başlaması ise direkt olarak DeFi patlamasına işaret ediyor. Bu veriler oldukça olumlu olsa da BNB ve XTZ’nin aslında diğer altcoin’lere kıyasla en düşük artışı yaşayan kripto paralar olduğu gerçeği durumun çok daha farklı olduğunu göstermekte. Ethereum ve Cardano’nun ticari hacmi üçüncü çeyrekte eToro kripto para borsası üzerinde %90 arttı. Cardano önemli bir değişime imza atıp Shelley ana ağına geçerken Ethereum ise sadece DeFi uygulamalarının kaymağını yedi. Buna ek olarak Tron, NEO ve EOS da borsa üzerindeki ticari hacimlerini sırasıyla %203, %153 ve %175 arttırmayı başardı. Lider kripto para birimi Bitcoin ise küresel ticari hacimde üçüncü çeyrek boyunca %38 düşüş yaşayan, aslında düşüş yaşayan tek kripto para oldu. Sadece ABD içerisindeki verilere bakıldığında ise BTC’nin artış yaşadığı ve sadece Bitcoin Cash’in hacim düşüşü ile anıldığı görülüyor.

Bitcoin Hacmi Neden Düştü?

Lider kripto para birimi Bitcoin’in ABD içerisindeki ticari hacmini arttırmasının temel sebebi ise ABD merkezli FOMO gibi gözüküyor. O tarihlerde MicroStrategy’nin 450 milyon dolardan fazla Bitcoin alımı yapması birçok bireysel ve kurumsal yatırımcının gözünü bu sektöre çevirdi. Buna ek olarak Federal Rezerv’in belirsiz politikaları da insanları daha fazla BTC almaya itti ve sonuç olarak ABD’deki BTC hacmi arttı. Ancak yine Ethereum ile diğer kripto para projelerine bakıldığında farkın çok ama çok bariz olduğu görülüyor. Gizlilik odaklı Zcash’in ticari hacmi ABD içerisinde %242 artarken BTC sadece %17 ile yetinmek zorunda kalmış. Kripto para borsasının önde gelen yöneticilerinden Guy Hirsch ise hem Ethereum hem de bütün DeFi yatırımcılarını ilgilendiren kritik bir uyarıda bulundu. Hirsch, merkeziyetsiz finans uygulamaları ile projelerinin şu an altcoinlerin ve Ethereum’un yükselişinde önemli bir rol oynadığını düşünüyor. Birçok açıdan DeFi çılgınlığının 2017 yılındaki ICO çılgınlığına yaklaştığını belirten Hirsch, bunun kötü bitebileceğini ima etti. Aslında Ethereum 2017 yılının ICO döneminde de birçok ICO’nun ETH tabanlı olması sayesinde rekor kırmıştı. 1.400 dolara kadar çıkan ETH fiyatı, ICO’ların birer birer dökülmesi ve bunlara olan güvenin kaybedilmesi ile 100 doların altına kadar geriledi. Hirsch, şu an DeFi uygulamalarının kalbinin yine Ethereum olduğunu belirtti. Ethereum ekonomik olarak bu modelin kalbinde yer aldığı için olası bir DeFi patlaması ve devamında görülecek çöküşünde ETH de bunun içinden çıkamayabilir.

DeFi ve ICO’lar Benzer Mi?

İlgili raporda DeFi uygulamalarında kilitli olan ETH miktarının, Ethereum toplam arzının %7,5’unu oluşturduğu belirtiliyor. Bu 2020 yılında sadece %2,7’ye tekabül etmekteydi. Yani Ethereum arzı hiç durmadan DeFi uygulamalarına aktarılmakta ve bunu durduracak henüz hiçbir şey gözükmüyor. DeFi uygulamalarının genel performansına ve kilitli tokenların toplam değerine bakıldığında ise bunun hafif sarsıntılar yaşadığı görülüyor. DeFi Pulse verilerine göre şu an bu tip uygulamalarda kilitli kripto paraların toplam değeri yeniden 11 milyar doların üzerine çıktı. Aşağıdaki grafiğe bakıldığında Ekim ayının ilk haftasında kilitli token değerinin sert bir düşüş yaşadığı görülüyor. Ancak buna rağmen lider kripto para birimi Bitcoin’in fiyat açısından toparlanması ile DeFi projelerine de para akmaya başladı ve her şey eski haline döndü. DeFi sektörünün patlama yaşamasını sağlayan ilk sebep yield farming iken şimdilerde bunun yerini bir nebze de olsa NFT furyası almış gibi gözüküyor. NFT’ler yani blockchain tabanlı koleksiyon odaklı varlıklar, DeFi yatırımcılarının en yeni furyası oldu. Meme, Rarible, Whale ve bunun gibi birçok NFT odaklı proje çok sert çıkış şansı yakalasa da düşüşleri de bir o kadar sert oldu.

“Bu Çılgınlık Zirveye Ulaştı”

Yani DeFi çılgınlığı da aynı 2017 yılındaki ICO çılgınlığı gibi sona yaklaşmış olabilir. DeFi sektörünün henüz 2017 yılındaki ICO çılgınlığı kadar büyük hale gelmediğini belirten eToro yöneticisi, ancak bunun zirveye ulaşıp çökmekten başka şansı olmadığını düşünüyor. Türkiye’nin tanınan kripto para analistlerinden Fidelitas Lex de BeInCrypto’ya yaptığı en güncel değerlendirmesinde bunun normal bir şey olduğunu vurgulayıp eklemişti:

“Açıkçası düşüşe şaşırdığımı söylemem, beklenildiği gibi ilerliyor. Zira DeFi tokenlarında yaşanan değer kaybı piyasanın bugüne kadar tanık olunanlar temelinde geliştirmiş olduğu refleksi bir kez daha göstermesine sebep oldu. Token değerinin projeyi bir bütün olarak sembolize ettiği ve değer kaybının projenin başarısız bir token ekonomisine sahip olduğu düşüncesi uzun bir süre kripto piyasasında hakimdi. Bu yönde okuma yapanların özellikle ICO dönemi akla getirildiğinde haklı gerekçeleri olduğunu söyleyebiliriz, ancak sık vurgulamaya çalışıyorum dönemler arasında artık büyük bir fark var.”

Fidelitas Lex, bu balonlaşma ve devamındaki fiyat düşüşünün normal olduğunu belirtirken ICO’lar ve DeFi projeleri arasında fark olduğunu ve en büyük farkın dönemler olduğunu ifade etmişti. Yani ICO’lar ve DeFi projeleri bir yandan benzer olsa da her şey aynı demek bunlara haksızlık etmek gibi anlaşılabilir. Ancak birçok “yeni” DeFi projesi yatırımcılara ciddi anlamda zarar verme yolunda ilerliyor ve yatırımcıların artık çok daha dikkatli olmaları gerekmekte.