Bitcoin’de Bu 4 Gelişmeye Dikkat

Bitcoin İçin Arz-Talep Dengesinin Önemi

Bunlardan ilki, aslında dünyadaki bütün finansal varlıklar ve standart ürünler için de fiyat belirlemede önemli rol oynayan arz talep dengesi olarak biliniyor. Bir ürünün arzı kısıtlı iken buna yönelik talep artarsa, fiyatın da buna bağlı olarak artacağı iktisadın en temel kurallarından birisi. Bitcoin’in blok ödülü yarılanması sonrası daha da kısıtlı hale gelen günlük arzı, fiyat üzerinde olumlu etki edecek unsurlardan birisi olarak görülüyordu. Buna rağmen 11 Mayıs tarihindeki Bitcoin Halving’e kadar fiyat yükselişi yaşansa da o tarihten itibaren BTC adeta stop etti. Fiyatın uzun süre 9.000 dolar bandında ve kısa süreliğine de 8.000 dolar bandında bulunması, yatırımcıların arz-talep beklentilerini boşa çıkardı. Ancak burada unutulmaması gereken unsur, arz-talep dengesine bağlı fiyat yükselişinin hemen değil, zamanla gerçekleşen bir olay olduğudur. Kısacası Bitcoin’in kısıtlı arzına ve artan talebine bağlı olan fiyat yükselişi, yatırımcıların beklediği gibi hemen gerçekleşmeyebilir. Yine de bunun artan talep oldukça gerçekleşeceğine kesin gözüyle bakılıyor.

Küresel Kriz, Bitcoin’e Yarıyor

Bir diğer önemli faktör ise makro-ekonomik gelişmeler olarak biliniyor. Blockware Mining CEO’su Matt D’Souza da yakın zamanda yaptığı açıklamada makro faktörlerin aslında BTC için tam anlamıyla yükseliş ifade ettiğini belirtmişti. Hong Kong ve Venezuela’daki karmaşa, Dijital Altın tartışmaları, merkez bankalarının sınırsız para basması, artan küresel borç, ödeme ağlarının aksaması, tedarik zincirlerinin eksikliklerinin görülmesi gibi sorunlar aslında BTC için mükemmel bir fırsat yaratıyor olabilir. Venezuela, İngiltere Merkez Bankasının güvencesinde olan altın rezervlerinin iadesini talep etse de bu konuda bir gelişme yaşanmadı. Venezuela bu konuda dava açtı ancak henüz bir sonuç yok ve bu durum fiziksel altının sorunlarından birisini daha gün yüzüne çıkardı. Bitcoin, gerçekten de birçok özelliği ile fiziksel altının yerine geçebileceğini Koronavirüs krizinde de gösterdi. Bunun yanı sıra Hong Kong ve Çin arasında yaşanan gerilim, ABD’ye de sıçradı. ABD’li yetkililer Çin’e sert yaptırımlar uygulayacaklarını ifade ediyorlar ve bu durum Çin Yuanının sert düşmesine neden olabilir. 2016 yılında da benzeri yaşanan bu durum, Bitcoin’in adeta rekor kırmasını sağlamıştı. Bitcoin aslında ABD ve İran arasındaki gerginlik anlarında da yükseliş elde etti. Bu da lider kripto para biriminin küresel kriz anlarında yükselme eğiliminde olduğunu gösteriyor.

Faiz Oranları ve Ödeme Sistemlerindeki Problemler

Üçüncü önemli unsur ise merkez bankalarının faiz oranlarının negatife inmesi gibi duruyor. Yatırımcıların itibari paralara olan güveni sarsılmışken faiz oranlarının da negatife geçmesi, itibari para yatırımı için hiçbir sebep olmadığını gösteriyor.  Bitcoin ve diğer kripto paralar ise Staking ve buna benzer programlar sayesinde ciddi faiz getirisi sunuyor. Dördüncü ve belki de en  önemli yükseliş faktörü ise BTC’nin artık küresel bir ödeme sistemi haline gelmeye başlaması gibi gözüküyor. Bitcoin, milyonlarca kişi tarafından kullanılmakta. İlk yıllarından oldukça farklı bir tablo ortaya koyan BTC, ana akım kabule bir hayli yaklaştı. Eğer BTC’nin yayılması daha da hızlanır ve kabulü artarsa, bunun SWIFT gibi ödeme sistemlerinin yerini alması mümkün olabilir.