Altın Nereden Alınmalı? Yatırımcılar İçin En Uygun 5 Seçenek

Belirli bir birikimi olan veya elindeki sermayeyi yatırıma dönüştürmek isteyen kişiler, özellikle Covid-19 salgını süresinden sonra altına ve gümüşe çok fazla rağbet etmeye başladı. Bu talep patlamasıyla birlikte Türkiye’de fiziksel altın düğün geleneğiyle özdeşleşmiş bir varlık olduğundan birçok kuyumcuda gram altın veya çeyrek altına yönelim katlandı. Yatırımcıların birçoğu genellikle TL üzerinden satın alma eğilimi gösterirken, günümüzde farklı pariteler ve seçeneklere olan ilgi de artmaya başladı. BeInCrypto ekibi olarak biz de yatırımcılar için altına erişebilmenin 5 yolunu derledik.

Fiziksel Altın: Gram ve Çeyrek

Türkiye özelinde, düğün gelenekleri ve yastık altı denilen yatırım şeklinin fazla olması hasebiyle, birçok vatandaş fiziksel altına daha çok ilgi gösteriyor. Kuyumcuların salgın döneminde talebe yetişememesi de darphanenin üretim kapasitesini artırmasına neden olmuştu. Kuyumcuların talebi karşılayamadığı dönemde karaborsa satışa kadar düşen gram ve çeyrek altının, birçok yerde piyasa fiyatından yüksek değerlerde satıldığı gözlemleniyor. Fiziksel altının avantajları arasındaki en önemli etken yatırımcıların güven duygusunu artırması. Zira geleneksel bakış açısıyla birikmiş parasını altına çevirmek isteyen kişiler, ellerinde fiziki bir varlık bulundurmayı çok daha güvenli buluyor. Lakin alış ve satış fiyatı arasında bulunan farklar ve karaborsa fiyatları gibi zorluklar bu yöntemin en olumsuz tarafı. Gram altın fiyatında şu an için piyasa özelinde yaklaşık 4 TL fark bulunurken kuyumcuya gidildiğinde bu fark artabiliyor. Altının çeyrek fiyatında 15 TL, yarım fiyatında 31 TL, tam fiyatında ise yine 31 TL fark bulunuyor. Bilezik işlemlerinde ise bu farkın çok daha fazla olduğu görülüyor.

Banka Hesapları

Fiziksel altından sonra en çok tercih edilen yatırım araçlarından olan altın hesabı ise alış satış farkından dolayı yatırımcıların çekindiği araçlardan bir tanesi. Yine güven sıralaması olarak üst sıralarda yer alan altın hesabı, genellikle evlerinde değerli bir varlık saklamaktan çekinen insanların tercihi oluyor. Zira fiziksel altınlarının hırsızlık vakasıyla karşı karşıya kalınarak çalınma ihtimali, yatırımcıların büyük bir kısmını da banka hesaplarına yönlendiriyor. Altın hesaplarının en dezavantajlı özelliği ise alış satış işlemleri arasındaki büyük fark. Bankadaki altın hesaplarında geçtiğimiz ay uygulamaya konan yüzde 1 oranında vergi ise geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete’de yayımlanan kararla tekrar binde 2 seviyesine çekilmişti. Türkiye’deki her bankadan altın hesabı açtırabilme imkânı bulunan yatırımcılar, genellikle bu aradaki farkın en az olduğu bankayı tercih etmeye çalışıyorlar. Halihazırda ellerinde bulunan hesapların sahibi bankaların bu farkı yüksek tutması yatırımcıların geri adım atmasına neden olabiliyor. Şu an için bankalar arasında gram fiyatında tespit edilen en düşük fark ise 9 TL iken, bu fark 50 TL’ye kadar çıkabiliyor.

Vadeli İşlemler

2001 yılından itibaren SPK kararıyla resmileşen Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası (VİOP), altına yatırım yapmak isteyen kişiler için seçeneklerden bir tanesi olarak karşımıza çıkıyor. Vadeli işlemlerde yatırımcılar, altına veya başka bir varlığa yönelik önümüzdeki sürece yönelik pozisyon açabilmektedirler. Genellikle bir sonraki aya yönelik açılan bu pozisyonlar ve daha hızlı alım satım işlemleri yapılabilmesi, bu yatırım aracının avantajlı özelliklerindendir. En büyük avantajı ise Türkiye’nin en önemli altın uzmanlarından İslam Memiş’in de geçtiğimiz günlerde işaret ettiği dolar paritesinden işlem açılabilmesidir. Zira hem Memiş’e hem de diğer uzmanlara göre kırılgan durumda olan TL yerine dolar ile işlem yapmak yatırımcılar için çok daha avantajlı görünmektedir. Vadeli sözleşme yapmak isteyen yatırımcılar hem gram hem de ons üzerinden pozisyon açarak düşüş veya yükselişe yönelik işlemler yapabilmektedir. Türkiye’de çok yaygın şekilde tercih edilmeyen bu araçlar özellikle son zamanlarda yurt dışındaki altın yatırımcılarının en çok tercih ettiği yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır.

Altına Dayalı Hisse Senetleri

Son zamanlarda popülaritesi artan yatırım araçlarından bir tanesi de altına dayalı hisse senetleri. Yatırımcılar altına dayalı bazı hisse senetlerine yatırım yaparak işlemler gerçekleştirebilmektedir. Borsa İstanbul BIST100 endeksinde de listelenen bu hisselerin altınla bir uyum içerisinde hareket ettiği gözlemlenmektedir. Altına dayalı hisse senetleri dışında altın madenciliğiyle uğraşan şirketler veya altının sıklıkla kullanıldığı sektörlerin içinde bulunan şirketlerin borsadaki hisse senetleri de altına yatırım yapmak isteyen yatırımcıların başvurduğu bir diğer yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır.

Dijital veya Kripto Altın

Kripto para sektörünün gelişmesiyle birlikte kullanım alanlarının da arttığı bir gerçek. Birçok itibarı paraya endeksli stabilcoinlerin yatırımcılar için en rahat ve kârlı seçenekler olduğu biliniyor. Özellikle dolar yatırımı yapmak isteyen yatırımcıların bankalar veya döviz büroları yerine çok daha az komisyon veya işlem ücreti ödeyerek dolar fiyatına sabitlenen stabilcoinlere yöneldiği gözlemleniyor. İşte tam bu noktada altın fiyatına sabit kripto paralar da yatırımcılar için en uygun seçeneklerden bir tanesi olabilir. Şu an için birçok büyük borsada listelenen altına dayalı kripto paralar arasında en ünlüleri Tether Gold (XAUT) ve Paxos Gold. Bu ve bunun gibi değeri altına sabitlenmiş birçok coin piyasada bulunuyor. Bu tokenların fiyatları spot piyasada işlem gören ons altın fiyatına sabitlenmiş şekilde bulunuyor. Ayrıca bu projeler piyasaya sürdükleri tokenlar kadar ellerinde ons altın bulunduruyor. Alım satım işlemleri arasında neredeyse fark bulunmaması ve çok hızlı işlemler yapılabilmesi özellikle gelecekte bu tip dijital altına yönelik projelerin tercih edilmesini sağlayabilir. Dijital veya kripto paralarla ilgili yatırımcılar açısından en büyük sorunu ise güven problemi oluşturuyor. Bu güven sorununun ise sektörün bilinirliğinin artmasıyla giderileceği düşünülüyor.